Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Ramazan Boran 1
Ramazan Boran 1

Zülal

Yorum

Zülal

( 9 kişi )

6

Yorum

35

Beğeni

5,0

Puan

528

Okunma

Zülal

Zülal

...
göğsümüz
acımasız devlerin istirahatgâhıdır
henüz bilmem kaç yaşındayken ölmüştür
akran olan baharları


hiçliğin kurallarında
karşı kıyıların gramer yasalarında
var olmak dediğimiz yük
hayat dediğimiz yol çıkmaza girerken
başlar acıya hoş geldin ağıtları
ve dahi mendiller yas merasimleri


şu yorgun kaldırımların üstüne
on binlerce ayak yağar
bir tarafta tacizci kornalar
bir tarafta içinden çıkma sanatları
gün doğmadan geri kusar ışığını şehir
şu istenmeyen tepe avcıları
şu ataerkil duvarlar
bir kadının en cesur sesini bile susturur


sihirli bir nefes gerek
ve sihirli bir kilit kapıları açmak için


her gece kuzgunun kanatları serilir çatıya
her gece tilkiler dolaşır rüyalarımızda


yalnızlığın gecekondu odalarında
tarihin zorbaları bir çocuğun saç uçlarında
karanlığın kursağında
barbar bakışların kıskacında
artık adımızı çak kulağımıza ey zülal!


biz bu şehrin diğer yakasında mansur kalmış
sürgününe gönül bağlamış bir başız
biz bu şehirde günahıyla yaşayan sevaplar kurağıyız
iflah olmaz bir gülümseme çabası
cılız bir ateş böceği sağanağıyız


biz yaşarken bir at ürker nallarından
vadide zıplayan bir geyik kaşınır boynuzlarından

yarısı yazılmış şiir yarısı Kaf dağında
büyürsek eğer adına destan diyecekler
biz yarısı okunmuş dua yarısı beddua
büyürsek belki de mucize diyecekler


de ki ey zülal
yağmurda ıslanmış bir mektup kadar
aşk kaça kadar okunur oralarda
yalnızlık kaça kadar sürer
hayal kaça kadar yaşar
gözyaşı kaça kadar akar



de ki bir resim yapacaksın
renkleri hiç olmayacak
sen tablo diyeceksin
o duvar hiç bulunmayacak
bir hayat süreceksin tefsiri olmayacak
sen yaşam diyeceksin
çıt dese karışacaksın rüzgara
o yaşam hiç olmayacak


....


Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (9)

5.0

100% (9)

Zülal Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Zülal şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Zülal şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
-Tesbih-
-Tesbih-, @eternal2
29.10.2025 14:58:14




gölgede büyür iken suskunluk
bir kadın sesi kadar kısılır umut.
göğsümüzse taşra yalnızlığıyla örülü bir avlu.
sürgünler geçer üzerinden de hiç biri çiçek açmaz.


Bu şehirde yürümeye meyilli çocuklarız.
eksilirken adımlarımız biraz daha görünmez oluruz.
Bu şehrin en düşük perdeli türküsünde
dilimize değmeden geçmiş sevinç.

Gökyüzü hatırlatır elbette sevincin ne olduğunu.

Ahh baharların çıkmaza giren ağıtları
Ey zülal bakışlı sağanağın gülümsemesi
destansı bir dille okutuyor kendini.

Ruh alfabesi zengin şiirdaşıma çok tebriklerimle
Sevgiler,






Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
27.11.2025 12:21:07
5 puan verdi
Şiir hem toplumsal hem bireysel bir hesaplaşmayı, acıyı ve direnişi bir arada sunan, sürreal ve epik bir ton taşıyor.

Bir ateş böceği sağanağı, yarısı dua yarısı beddua gibi ifadeler, yaşamın hem kırılgan hem de büyülü yanını gösteriyor.

Tebrikler

Saygılarımla hocam 🙏🧿
Halit Durucan
Halit Durucan, @halitdurucan
1.11.2025 22:15:02
5 puan verdi
Gönül coşmuş, kalem çaresiz kalıp yazmış bu güzel hayata dair dizeleri. "Zülal" imgesi üzerinden ne güzel bir şiir olmuş Ramazan hocam. Yürek sesiniz daim, kaleminiz kavi olsun. Saygılar selamlar
Etkili Yorum
elif.kurt
elif.kurt, @elif-kurt
30.10.2025 13:34:45
Var olmanın yükü öyle ağardı ki bu yükü taşırken , hayatın çıkmazlarında acıya dönüştü yüreğimiz. Zorluklar ve çaresizlik adımlarımızda çoğaldı.
Yorgun ruhlarımız aldıkları darbe ile susukunluğa büründü, Her bir koldan gelen saldırılar ve yaşanan zorluklar en cesur kadını dahi susturmuştu.
Dünya bir zindan gibi olmuştu insan için o kilitleri açacak bir anahtar , o sesi duyuracak bir sihirli ses gerekti.
Geceler artık tilkiler ile kuzgunların rahatça gezebileceği bir ormandı aklımız bir sürü düşünce ile kala kalıyorduk gecelerde.

Yalnızlığın içinde, karanlığın kursağında , tarihin zorbalığında bir saf su gibi tüm bu olup biden kötü durumdan bizi temizleyecek kurtaracak temiz saf bir zem zem arayışı gibiydi zülale çağrı.

Gülemiyorduk artık bu durumda ama bir gülümseme çabası içindeydik bir mutlu görünme çabası etrafa fotoğrak çekilirken mutlu çıkma gayreti vardı bizde.

Günahlar içinde boğulurken, şiirlere sığınıyordu bu ahval içinde yüreğimiz, eksiktik hep yarımdık, yarısı olmayacak hayallerdi içimizde şiir. Yaşamak biraz ölmek gibiydi, okuyanlar yaşadığımıza mucize diyecekti.

Aşk , göz yaşı, hayal hepsi kayboluyordu, yitiyordu bu karanlıkta.Zülal bir dokunsa her şey eski saflığını alsa bir mucize olsaydı.

Ziyan olmuş bir yaşamda, yaşadıkça renklerimiz silinecekti, yaşadıklarımızı taşıyan bir duvar olmayacaktı çünkü o duvara asacak gerçek bir mutluluk karesi yoktu, hep eksilmelerin eşiğinde yaşanmamış gibi geçen bir zaman vardı şiirde.

Can kardeşim Zülal gelse bütün renkler gelir muhakkak, saflığı , temizliği ve merhameti kaybeden yüreğimiz zülal le yıkanca belki her şey değişir belki de bu kaf dağı masalı gibi ama çok ihtiyacımız var, yüreğine sağlık çok güzeldi çokça sevgimle.

Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
30.10.2025 11:36:50
5 puan verdi
Şiir bir manifestonun, bir ağıdın ve bir duanın iç içe geçtiği çok katmanlı. Sözcüklerin ritmiyle, anlamın ağırlığı birbirine yaslanmış. Her mısra hem bir yara izi hem de bir direncin şiire dönüşmüş hali.
Düşünsel olarak güçlü duygusal olarak sarsıcı dil olarak özgün yani tam senin tarzın. Sanki çağdaş bir destan parçası hem toplumsal hem kişisel hem isyan hem dua.
Nicelerine şiir ola.
Etkili Yorum
GözyaşıÇiçeği
GözyaşıÇiçeği, @gozyasicicegi
29.10.2025 22:59:49
5 puan verdi
Üstadım,
Ben de iki çanta hayal, bir tutam cesaret aldım yanıma
Kaldırımların kenarına oturdum,
Bir sigaranın dumanında bakakaldım şehre.
Hani siz diyorsunuz ya,
“Gün doğmadan geri kusar ışığını şehir,”
Ben de diyorum ki:
Güneş bize küs değil,
biz sadece sabahlara geç kalmış insanlarız.

Karanlık sırtını duvarlara yaslamış,
biz de inadına duvarlara çiçek çiziyoruz.
Kimi zaman mor menekşe, kimi zaman sarı papatya.
Biri bize “ne faydası var?” diye sorsa
Biz “çirkinliğin ortasında güzellik aramak bile ibadet sayılır” deriz.

Her gece kuzgunlar çatıya konuyorsa
biz de sabah martılar çağırırız penceremize.
Kara ile ak,
yenilgiler ile umut,
bir sokağın iki yakası gibi durur yan yana.

Ve bilirim üstadım,
biz susarsak sokaklar yetim kalır.
Biz küsersek şehir ölür.
Biz ağlarsak gökyüzü konuşur.

Ama bakın, hâlâ nefes alıyoruz.
Hâlâ kelimeler doğuruyor içimizde.
Demek ki pes etmemişiz.

Siz yazdıkça,
bizim göğsümüzden bir gül daha filizleniyor.
Bir sokak lambası daha yanıyor
ve şehir biraz daha aydınlanıyor.

Kaleminiz;
kör noktaları gören bir göz,
kırık kalpleri onaran bir dikiş,
gölgeleri ürküten bir fener olsun hep…

Saygıyla, selametle, şiirin en ince yerinden selam olsun size üstadım.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL