Yastık diye başını ateşe dayayan, yatak diye yılanların üzerine yatan bir adam, emniyet ettiği bir dostundan, düşmanlık sezen bir adamdan daha rahat uyur. BEYDEBA
Paylaş
Aşk Sanatı Sevgi düşmüş bana da bu üleştirmede, varsınBenim de gönlümü onun yayından atılanOklar yaralasın, delik deşik etsin.Ne denli derinden vurursa vursun beni sevgi,Ne denli onulmaz olursa olsun açtığı yaralar,Bir gün gelir çıkarırım acısını kat kat.Ovidius
Troya savaşı'nda Helen (İuno) Akhaların yanında olur. Akhaların savaşı kazanmasına rağmen Troya karşı öfkesi yatışmamıştır. Vergilius'un Aeneisinde ise Aeneas ile çok uğraşır. Troya'dan başlayan yeni vatan arama mücadelesinde birçok zorluklar karşısına çıkarır. Destanın sonuna doğru İuppiter'e bu durumdan rahatsız olur. Çünkü olumpyusda tanrılar tarafından alınan karar doğrultusunda Aeneas Roma'da yeni bir krallık kurmasıdır.Turnus ile olan mücadelesinde Aeneas'in kazanıp artık yeni krallığını kurması gerekir. İuno'nun bir şartı vardır. Bu şartta ; " İki ulus getirdiği zaman mutlu bir evlilikle barışı (Peki kabülüm!) ve yasalar, antlaşmalar bağlayınca halkları, ne yerli Latinus adını değiştirecek ne de Troia, Teucerler denecek buraya diye hemen emir ver. Dilini, giysisinideğiştirmesin Latinler; Latium olsun, Alba kralları olsun yıllar yılı, İtalya erdemleriyle güçlü bir Roma soyu olsun. Öldü artık Troia, İzin ver de ösün adı da!"
Horatius da, Roma'nın yeniden kurulmasında geçen bu koşulları kendi eserlerinde de dile getirmiştir.
Öncelikle Vergilius'un yaşamış olduğu dönemin en büyük özelliği toprak isyanları ve halk isyanlarıyla geçer ve yönetim (rejim) değişikliği olmuştur.Yaşamış olduğu çağ, aristokrasinin sıkı denetimi altına girmiş bir cumhuriyet kenti olmasıdır. Roma'da Cumhuriyet idaresinin iç çekişmelerin ve halk isyanlarını tetikleyen sosyo ekonomik ve kültürel sorunlar yüzünden yıkıldığına şahit olmuştur ve yeni bir yönetim şekli olan İmparatorluğun kurulduğuna tanık olur. Vergilius bu çağa en iyi ayak uyduran şairler arasında Horatius'la birlikte gelir. Cumhuriyetin çökmesinin en önemli sebepleri ise siyasi açıdan senatonun beceriksizliği ve hantal hareket etmesiydi. Sınırları genişlemesiyle birlikte ülkedeki zengin ve yoksul sınıfın arasındaki farkın keskin bir şekilde uçurumlaşması, müttefikler arasında gerginleşen sosyal gerilim bir dizi siyasi ayaklanmaları beraberinde getirdi.
Pompeius (Roma Cumhuriyetin son yöneticisidir.) senatonun gücünü alabilecek durumdayken bunu engellemedi. MÖ.50 lerde genişleyen ve değişken kentsel nüfus ile birlikte anayasal uzlaşmalar yerini yeni gerilimlere bıraktı...
Caesar Cumhuriyet'in yerine bir alternatif getiremeyerek MÖ.44 yılında suikaste uğrayarak öldürülür. Cumhuriyetin özgürlük kavramı MÖ.42 yılında Philippi meydan savaşlannda yok olunca parçalanmış senatonun ve bıkmış usanmış halkın kabul etmeye hazır olduğu yeni bir rejim MÖ.27 yılında Agustus tarafından kurulur.(Roma İmparatorluğu)
Bu olaylar esnasında Roma tarihçileri yeni rejimin kuruluşuyla ilgili kendi yorumlarını yaratmak için hem Yunan hem de Roma kaynaklarından yararlandılar. Vergilius ise Aeneis (epik destanını) yaratırken Troya’nın yıkılışından kaçıp, nihayet bir dizi krala rastladığı Alba Longa’ya (Latium) yerleşen Aineias’ın öyküsünü anlatırken Homeros'un İlyada'sından yararlanmıştır. Ayrıca Tiber nehrine bırakılan ve bir kurt tarafından bulunan ve emzirilen Remus ve Romulus adlı ikizlerin anlatıldığı efsaneden yararlanarak Romulusun bir kavgadan sonra kardeşi Remus'u öldürüp bu soydan türeyen imparatorluğun çocuklarıda savaş tanrısı Mars'a bağlanmıştır.
Horatius ve Vergilius’un Agustus döneminde en yaygın temalardan biri, yeniden düzen sağlanan ülkedeki barışı sağlamaktı.(her ne kadar Augustus yanlısı olarak gözükselerde bir nevi halkın birliğini ve düzenini istiyorlardı.)
Bu istikrarı sağlamanın en temel unsuruda ortak bir dilin olmasıydı, yarımadadaki birçok yerel dil arasında linguafranca işlevi gören Latince’nin sürekli olarak yayılmasına ve giderek diğer dillerin çoğunun yerini almasını sağladı.
Gordion Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 20. varlığımız olarak girdi.
Gordias. Efsanelik Phrygia kralı. Gordias Gordion şehrini kurmakla ün salmıştı. Şehrin kalesine Gordias bir araba yerleştirmiş, o arabanın oku öyle çapraşık bir düğümle bağlıymış ki, kimse çözememiş bu düğümü. Oysa tanrı sözcüsü bu düğümü kim çözerse, Asya krallığını onun elde edeceğini söylemişmiş Gordias'a. Bunu bilen Büyük İskender Gordion'a gelince, kılıcını kınından çıkarmış ve düğümü keşivermiş.
Bir efsaneye göre, Ana Tanrıça Kybele Gordias'ı sevmiş, ondan gebe kalarak kral Midas'ı doğurmuş
Sevgi düşmüş bana da bu üleştirmede, varsınBenim de gönlümü onun yayından atılanOklar yaralasın, delik deşik etsin.Ne denli derinden vurursa vursun beni sevgi,Ne denli onulmaz olursa olsun açtığı yaralar,Bir gün gelir çıkarırım acısını kat kat.Ovidius
syf: