12
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1484
Okunma
küllerimden uzaklar biriktiriyorum sana…
çok yakınında sayıklayarak, silinerek, yiterek geçtim
hayatı iki paralelle denklenen garip bir yoldu düştüğüm
karşılıklı iki trendik seninle hepsi bu
kaçak yolcu tedirginliğim bundan…
aramızdaki ufak mesafeye korkaktı adımlarım
hep yüzünü görebileceğim dış açılar seçiyordum sana
gözüme baksan belki görürdün iç acılarımın toplamını
şimdi hiçlik safhasındayım, arşınlıyorum kendi noktamın çapını
gönlüme düşen ilk cemreden sonra bir de gidişlerine ağladım
gelebildiğine umutlu…
bir sana bir de rüzgara açtım bedenimi
gelişine dileklediğim uzak ağaçların dallarıdır kirpiklerim,
zamanı geldiğinde tabutumu çivileyen o kara mıhlar...
etimden koparıp yıkadım/ kurutup astım o ağaca her şeyi…
cennetin sanma, gözüm uzak/yakın olana cehennemim
şimdi baksan yıllar sonra kurumuş dallarıma
görür müsün kirpiğimin ucunda duran yüreği?
sana varamayışım bir imkansızlığın hazin duruşudur; korkaklığın sanma
en az cesurum aşkta senin kadar,
tenine susayan cümlelerim olmasa daha iyi anlatabilirdim her şeyi
sonu olmayan, soluğumdan,etimden, kemiğimden bir harita bırakıyorum sana
bozma ayak izlerimi tek vasiyetimdir
toprağı kefenlemedim gidişime, tek hatırasıdır ağırlığınca bu yükün
gerisi üryan…
bir mezarlık nasıl gezilir bilmem, ölülerimi gömmedim hiç
uçurum kıyılarını dolaş dudaklarımdır, şarkılarım ses bulur
yıkıntılarımdan topla dökülen kirpiklerimi
yaktığın ateşi harla, gözyaşın tenlerden ırak dinsin, ölüm sebebidir
ufka savurdum küllerimi, rüzgarı tutuştur
beni kesen bir doğrudan söz et, acıt bedenimi
gözümde duran dilek ağaçları tutuşsun
birden konuşmaya başlar kuzey rüzgarı, korkma
çoktan/daha uzaktır sana
adım akıp gider boşluğa tokat atarak yalpalanan bir ayyaş gibi
ölümü düşünme! yanan bedenimi kaldıran, savuran anlayıcının çağırıcısıdır o
peşine düşme, uysal değildir zaten saçların yakalayamaz adımı
bütün ışıklarını kapat dünyanın
ikisi de uğultuyla gelir dayanır kapına
aşk ve ölüm!
yenen ganimeti alır nasıl olsa…
bedenim/ruhum iki garip
yenilgiye uğrayan
ölüm tutsak ellerinde külümde rüzgarını döllemekte
aşk yenik, rüzgarsa bir zafer şarkısı söylüyor duyuyor musun?
uzak ölüler şenliğine katıp götürecek
aşk/a suretim artık rüzgarlarda
sende olan,olmayan yitip gidecek.
K. Y.