0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
348
Okunma
Beni kedi gibi sarsana
Biraz bebek kokalım ikimiz
Tüylerini aya damlatarak giden geyikler
Yarınlara bakma zamanında aynalar
Hikayesiz kalmış susuz analar
Beni bebek gibi sarsana
Köprüden sarmaşık inerken
Kör arabacı seyyahlara yetişmekte
Atlastan bir kedi kondu parmağına
Öpüldükçe eğiliyor kulakları
Yaşamak onunda umrunda
Yalçın bir kalyonun leventleri
İmbad kavurduktan sonra dudakları
Gelen sancakları selamlaya selamlaya
Kırmızı bir şimal gecesi
Babalara sarılmış tüm kasırgalar
Babalara sarılmış ağrıyor kalbi
Sina yarımadasını geçen tüm acılar
Kedilere sığınıyor
Riya akar ve donar göğün katında
Bırak belki ben haykırmalıyım
Değil
haykırmaktayım ve kesin
Susmakta olan
Susamakta olan kim varsa
Kıvrılıp yatıyor
Yastıklarındaki kör kuyularda
Gözleri kör değil görüyor
Kulakları sağır da değil
Beş duyu organı değildi mesele
Tek duyum organı
Can duyumu yüklemeliyiz
Biteviye, soluksuz
Atlara binip yeşil çayırları sevmeli
Gül bahçesinde Hafız’a
Pervaneye ve şeydaya
Ne diyeceğiz ?
Aşkı bu kainatta öksüz bıraktık
Sevda bari muradına ersin
Yalım yalım içimizde güneş doğarken
Aynı mevsimin tomurcuğu olmalıyız
Hep beraber çiçeklenmeli
Çiğ damlasına, peteklere
Sevda kuşunun kanadına
Adımızı yazmalıyız.
Güz doru atların yelesine değdiğinde
Gözbebeklerimle kamçılıyor olacağım
Karanlığın ülkesine
Sen elinde bir beyaz zarf ile gelmelisin
İçinde muştu ve pas kokan
Dillere pelesenk mani ile
Ruhumuza değmelisin
Bekle sevgili
Gitmiyoruz...
5.0
100% (1)