0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
429
Okunma
Şimdi bakıyorum da imdat çığlıklarıma göğsümün
Nazarım gibi siyah ve gri
Biraz da ruhum gibi münzevi,
Galiba bu baharda ömür törpüsüyle ‘huzur’ nihai
Kıyametin arkasına sığınarak, geçen zamandan da belli
Oysa bir gün dahi olsa ‘ölmeyi’ bilseydim
Bitirecekti bütün kıyametlerimi
İnsan bu yanıyor birde, ‘kalp elinde’ yaşayınca umarsız
Bitmek bilmez bir iç murakabe,
Kelebek ömrü kadar, tabiri caizse
Nisyan da cabası, isyan akarken alınan pek çok nefeste
Şimdi beni ‘ben’ den kim sıyıracak ya Rabbi?
Bir ben miyim kara bulutlara sevdalı?
Avuçlarımda bile hüznün yazgısı
Müphem değil eminim
Benim derdim;
Bülbül kesilemeyen kalbime, çise çise yağmur merakı
Haydi, ölelim desem ‘ben’ dâhil kimse gelmez ki,
Dahlinde olmadan bir beşerin
Yalnızlığım hür ve baki
Duruydu niyetim hâlbuki
Yaylanın Ark’larından yolunu bulan sular gibi
Yeşerecektim güneşin toprakla merasiminde
Unutmuşum, taş bağırlı dağları
Şimdi bir umut
Silerek paslarını sol yanımın
Bir çiçek bırakıyorum kuru kavgalarıma
Belki bahar hep vardı
Ben uyanamadım sevdalarıma…
…
5.0
100% (1)