Ey apansız sevmelerimin heyulası
Kaç sürgün verdim gövdemde sen kokan
çiçek olmak adına
Zamanın soğuyan iklimsiz mevsimlerinde
beyaz bir kardelen çiçeği oluyor
gülüşün kimliğinde
Sahillerde sana
sevgi taşıyacak gemiler demirletiyorum,
bir dalga doluşuyor güverteye
sen çoğalıyor yön tayin eden
yıldızlarda
Balıkçı ağlarına takılıyor
özlem dolu adımlar,
beyaz peynir ve rakı ile doluyor kadehe
nefesinde demlenen sevmelerim.
Sen böyle, durduk yere düşüyorsun ya atmosferime
Göktaşı yangınları dilekler diliyorum
senden sana çoğalan
sevdalar adına.
İzzet ikram eyliyor Halil İbrahim’in sofrasından Yunus
Bana Sen gerek diye terk ediyor buğdayı, toprağı, gökyüzünü ruhum
Bana Sen gerek...