20
Yorum
47
Beğeni
0,0
Puan
1097
Okunma


Yanındaydım
Sen öyle seviyorsun diye
sağ elinden tutuyordum
Sevdiğin parfüm vardı üzerimde
ve konuşması keyifli konular getirmiştim
Sen serçe sürüsünün çığlıklarını merak ettin
tuttun bir de saymaya kalktın
-ne önemi varsa-
dallarda saklananları bile
sobelemek ister gibiydin
Adını kirli koymalı bunun diyerek
yanına gelen beyazlı köpeği sevdin
Kanatlarımı olmalıydı diye düşündüm
fark etmen için yahut tüyleri
ellerimin
Bir ara ayağımı burktum onu da fark etmedin
dilinde gezdirdiğin Sezen şarkısındaki
kayıp kelimeyi arıyordun
Biliyorum yanındaydım
Öyle seviyorsun diye
sağ elinden tutuyordum
Yanımızdan geçen adamın giyimine baktın
renklerin uyumunu beğenmeyip
yüzünü buruşturdun
Sonra ellerinde alışveriş poşetleri olan
kadınlara takıldı gözlerin
Ben olsam topuz yapardım dedin
birinin saçlarına bakıp
diğerinin bacaklarında selülit olmamasına şaşırdın
yine yüzünü buruşturdun
Yanındaydım
Öyle seviyorsun diye
sağ elinden tutuyordum
Kitapçının yanından geçerken
sepetin içindeki tek fiyat kitaplara dokundun
İlgiye ihtiyaçları varmış gibi
bir ikisine adını sordun
Karşıdaki çınar ağacının altına dizilmiş yaşlılara selam verdin
bazıları yoldan geçen ceylanları
gözleriyle soymak için oradaydı
bazıları temizlik var diye evden kovulmuştu
bazıları siyaset spor dedikodu…
Az sonra duraktaki bir kadını Gülten Akın’a benzettin
O öldü dedim duymadın
Biliyorum yanındaydım
Öyle seviyorsun diye
sağ elinden tutuyordum
Yoruldum dedin
bir kafeye oturup sade kahve içelim
Annene der gibi dedin
Bakkala uzun camel der gibi dedin
En kalabalık yerdeki masaya oturdun
(Sanki topuzsuz kadın
selülitsiz kadın
ve renk seçimi talihsiz adam da bizimle oturdu
Serçeler ve köpek yoktu)
Elimi bıraktın
alışveriş poşetini bırakır gibi
sağ elini tahliye etmek ister gibi bıraktın
Getirdiğim konulara yine yüz vermedin
O eski evin camlarını neden kırdıklarından bahsettin
sulamayı unuttuğun çiçeklerden
o kolyenin çok pahalı oluşundan
hatta çakmağını neden kırmızı seçmediğinden…
Şu an Gurdjieff’in yada İbn Arabi’nin -belki de Gülten Akın-
kitaplarından birini okuyor olabilirdim
Penceremin kenarından
kaydırak sırası için tartışan çocukları izliyor olabilirdim
Annemin mezarını ziyaret edip
yasin okuyor olabilirdim
Evlerini şehrin yuttuğu çiçeklerin
fotoğraflarını çekiyor olabilirdim
O kolye kadar olmasa da
seni mutlu edecek bir şiir yazıyor olabilirdim…
Ama geç kalınacak eller değildi ellerin
Sen öyle seviyorsun diye
gelip sağ elinden tutmayı seçtim…
Özgür SARAÇ / Râzı
170623Denizli