29
Yorum
104
Beğeni
0,0
Puan
2123
Okunma

Atların kaldırdığı rüzgârla
Çamura dönüşen yağmur suyunda
Küçük kollarını arıyor
Toz tutan kirpiklerinde şaşkınlık
Dört nala koşan nal seslerine cılız narası karışıyordu
Islak ağaç kütüğü hayran hâlde
Çıt çıkarmadan görüntüyü resmede dursun
Heyecandan kızaran benekleriyle
Hiçbir şeyi düşünmeden
Güle oynaya gövdesini tekrar çamura bıraktı
Geçen yüzlerce gün, yüzlerce zaman
Ayaklarımın dibi dolu mezarlık
İnleyen hüzünler aniden başkaldırıyor
Kirli yüzlü lüleli küçük kız mekânın yıldızı
En güzel varlık!
İnsan eli değmemiş melek emsali
Aksettirdiği güzelliğine nasıl erişebilirim?
Ey benim canım!
Şimdi, sorguya çekilme sırası sende
Yokuşlarda rüzgârlarla karşılaşmaksızın
Ne zaman kendinle mest oldun
Sonu gelmeyen kaygılı konuşmaları
Somurtkanlıkları al git!
Yüreğin çarptığı sürece
Bu âlem göğsünde sevgi büyütüyor.
Ümmühan YILDIZ