27
Yorum
88
Beğeni
5,0
Puan
2277
Okunma

Bütün evler
hiçbir şey işitmez
hiçbir şey anlamaz halde uykuda
köksüzlük penceresi
zayıf kollarıyla demir kanatlarını sökerek
vücudunda damlayan kanla
mazlumu işitmeyip olduğu yere yığıldı
Buz kesildi gecenin karanlığı
ve sonsuzluğu örten mezar taşı
hürriyete koşmak istedi insan
yıkık duvarlarda kanlı çiviler,
lezzet alıyormuş gibi gürledi ejderha
Gökyüzünün dudaklarında tuhaf hüzün
acılı tebessüm ebedi gecesine yansır
çocukların uçmak üzere olan ruhunu
şefkatli kolları arasına aldı
ah! kaç yaşında bir aylık mı?
Annelerin göz alıcı güzelliği
doğurganlık masumiyeti ülke yaralı
delifişek babalar cennet vadisine iniyor
biçare gençlerin küreksiz anıları
acı yükünden eğilmiş hurma ağaçları
ilk defa hürriyete baş kaldırmadı
Buz kesilen gecenin karanlığı
bu bedbaht bu öldürücü girdap
toprağın altı-üzeri kime ne söylemeli
hırsız; merhametsiz, betonlar; hissiz!
bütün sevda ve emeller söndüğünde
kurban edilmek için
cansız boyun, başı kaldırmaya çalıştı.
Ümmühan YILDIZ