4
Yorum
17
Beğeni
4,9
Puan
1149
Okunma

Kıymet ne ki kıyamet ne olsun?
Bir kez olsun bak, kulak ver bana.
Görüyorsan kör,
duyuyorsan sağır,
yürüyorsan topal,
tutuyorsan çolaksın demediler mi sana da?
"Öldürülmüş olmayan bizim kabilemizden değildir" demediler mi?
Biz öldük sevgilim.
Bizi anladılar ve biz öldük.
Ayrılanlar kavuşur.
Kavuşanlar ayrılır mı?
Arama, yoksa bulurlar demediler mi?
Saçların dökülmüş,
ömrün çürümüş, güzelleşmişsin.
Eriyorum ben de.
Her gün dilimi kesiyorum.
Atıyorum köprüleri.
Kimse gelmiyor.
Evimi kimse bilmiyor.
Evde değilim.
Kapım sökük.
Pencereler yok.
Burası harabe diyorlar.
Burası onun evi diyorum.
Çatısı gök.
Bacası sağanak.
Eşiğinde seni eğiriyorum.
Yazık, kimsesiz bir yaşlı diyorlar.
Gördün; öyle de olamadık; böyle de.
Bir çift yaş süzülüyor gözlerinden.
Böyle mi olacaktık diyorsun, biliyorum.
Bize ne oldu söyle.
İçime batıyorum böyle.
İçme demiştin.
İçiyorum.
Har içiyorum.
Kar içiyorum.
Zar içiyorum.
Yuh içiyorum.
Hu içiyorum.
Ayın yıldızların ve güneşin etrafında felek çekiyorum.
Esrar içiyorum.
İçme demiştin
Ah içiyorum
Ha içiyorum
Bir tek nasihat ver bana
Küfür ve yas tütsün ocağımda
Sensiz sadece bir kafirim buralarda
Zembilim
Taş üstüne taş topladıkları bir zembil.
Linç linç atacaklar seni bana
Taşlanırken
kan revan içinde diyeceğim ki onlara
Ben sevgilimin yoksuluyum
Başım onun
Yüzüm onun
Yüreğim onun
Öyleyse çağır sevgilin nerede derlerse
Söyle ne diyeyim onlara ?
03.03.2012
Bakırköy
04:30
Kadir bal
Fotoğraf: ötekilerin fotoğrafçısı / Mehmet Kılıç
5.0
89% (8)
4.0
11% (1)