15
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
6728
Okunma

1)
Sana benim acımı alma dedim ağzına, Azize
Sakın ha!
…
… …
… … …
… … … …
… … … … …
…
Değmesin dudaklarına acım, kıyamam
2)
Bir kanadım hep kırık, biliyorum
Düşüyor hep yere…
“Ne önemi var ki birlikte uçamadıktan sonra” demeyeceğim azize
Önemli olan senle uçmak değildi
Önemli olan sensizken de kaldırabilmekti o kanadı...
Ah azize
Ben seni her şeyden çok sevdim-
mi sanıyorsun?
Hayır! ben seni her şeyle sevdim, sevdiğimiz her şeyle sevdim..
Sen yaşamın üstünde değildin yaşamın içindeydin
Sen dosttun azize, sen hevaldin, sen gule…
Gidersen bir hayat gider benden ama bin hayat da gelir
Bin tane sensiz hayat! Evet, sensiz…
…de olsa, olsun be azize…
Biz ayrılmışsak ne çıkar ha ikiye ha bine?
Ne çıkar azize?
Gerçek sevgi bazen vazgeçmesini de...
Sen sevdiklerinle uyu azize
Elemin de benimle uyuyor
Kimdir şimdi daha şanslı olan?
Seni benden alan mı?
Yasından bana bir gül bahçesi bırakan mı?
3)
“Yabancı” dediler benim için sana
Oysa gerçek yabancı onlardı gözüm…
Onlar hiçbir zaman dost olmadılar
Onlar hep kurtarıcıydı(!)
Kendilerinin bataklığından başkalarına rehberlik yaparak kaçanlar…
Onlar kendilerini bir kapı olarak gösterdiler
Oysa biz kendimizi onların yüzüne çarpıp çıktık…
Ne bilirler onlar Azize
ALLAH aşkına?
Ne bilirler, soğuk merdivenlerde oturmuş iki gencin, gidecek kimsesi olmayışını?
Onlar bir tuvalet kapısının ardında ağlamanın ne demek olduğunu ne bilirler?
Varsa yoksa “yasa” ALLAH kahretsin
Varsa yoksa kurallar…
Oysa ne var ne yok diyenler neredeler?
İnsana halini soranlar
Dermanımı dağıttığım o sokaklardan gelirken acılarına
Göz kapaklarımı seriyordum üşüyen kirpiklerinin üstüne
Bunu bilenler nerede ha?
4)
İnsanı büyüten sevgidir azize, insanı onaran aşk’dır.
Sevgiler senin olsun, aşklar ise Songül’ün, Yaşar’ın olsun.
Bir şehrin ortasında çığlık çığlığa birbirlerine sarılmış tüm sahipsizlerin olsun…
Bunca şeye sahip olanların sevgisizliklerin tam karşısında
Hiçbir şeyleri olmadığı için birbirlerinin olabilen tüm yürekli sevgililerin olsun.
"Sana ne kaldı " diye sorarsan
Dedim ya
Herkes kendi şarkısını söylesin azize!
Bizim şarkımız yeter bana
“ madem bu kadar seviyordun, neden hiç söylemedin şarkımızı” diyeceksin
Ah azize
Ben şarkımızı söylemeyi değil, ben öğretmeyi tercih ettim
Ben öğretmen oldum.
Ücretini Rabbinden bile beklemeyen bir öğretmen!
Ben sana daha ne diyeyim azize?
5)
İnsanların çoğu mezarları bekler
Oysa mezarları değil, yaşayanları beklemek lazım
Ya yaşayanlar içlerinde koca bir mezar taşıyorlarsa?
Ah Azize! kimin yüreğine başımı koysam bir taziye evi..
Şarkımız diyordum Azize
Öğretmen oldum diyordum…
Kolları olmayan bir öğretmen
Çünkü ben kollarım olmadan da sarılırım hayata.
O yüzden koluma sızı’yı sarmana gerek yok
Sızı senin dostun olsun, en azından geçip gider seninle
Bana kalan sensizlik olsun azize
hiç değilse öğretirim insanlara
Tutunduğu dalı bırakıp kendilerinin bir dal olmasını…
6)
Bıraktım seni azize
Hadi git…
dağlarına git…
Ape’nin evinin önünde çay yap halanlara..
...Elif-Ba Oku çocuklara..
İstanbulu bir yumruk gibi yüzüme çarpan hayatın kederinde bırak beni
Bırak azize
Umrumda da değil aslında
Senin dağlarındaki yetimlerle benim köprü altlarımdaki yetimler arasında bir fark yok
Senin yetimler kurşunları kokluyor
benim yetimler tiner çekiyor..
Senin köyünü yaktılar
Beni köyüm yaktı
Ben sende ülkemi sevmedim.
Ben seni bu ülkeden de çok sevdim...
Ben bilirim
Gerçek ülkeler vatanlara değil.
Gerçek ülkeler insanların yüreklerine kurulur
Onların ise sınırları yoktur...Bürokrasisi ve iktidarları...
7)
Akşamları herkes evine dönüyor azize
Bense bağrıma dönüyorum
Kusuyorum ha bire
Ellerin saçlarımda
Küf kokmuş battaniyelerle saçlarına sığınıyorum
Beni ör azize
Beni hiç çözme
Beni giderken dağlarına götür-
…me!
Ah azize
Bu nasıl bir telaştır?...
Hangi evin oğluyum bilmiyorum
Hangi kadın artık benim annem
Babamın eve getirdiği pazar paketinin içinde iki elma var
Biri sana
Biri de dağlarına..
Ben elma bahçelerine yazlık site diken patronların
arabalarının camlarını siliyorum kırmızı ışıklarda..
Hep esmerim azize
Senin beyaz yüzüne öykündükçe
esmerleşen bir ayrılık yüreğimin kapısını çalıyor
8 )
parmaklarım mülteci cesetler halinde...
Uzun uzun baktığın: bunlarla mı yazıyorsun diye şefkatle tuttuğun parmaklarım
Sana bakmaya kıyamadığım gözlerime vuruyorlar bir bir...
Kıyısı olmayan bir denizim ben azize
Sense denizi olmayan bir kıyı
Bizi ne ayırıyor böyle bir bilsem ah
Geçtim parmaklarımdan…
Avuçlarında ellerim yerine kirpiklerim… o dağınık saçlarım…
Ah azize..
Ah işte!
ah… ah.. ah.. ah.. ah
19.08.2010 04:40 kıztaşı/ ist… KAYIPKENTLİ
5.0
100% (20)