Olgunlaştıkça insanları daha iyi anlıyorsun
Kendini de.
Kişiye değil hataya nişan alıyorsun
Olaylarla değil olgularla ilgileniyorsun.
Kovmuyor; kovalamıyorsun

Az konuşuyor çok yürüyorsun.
Balkonunda fesleğen yetiştiriyorsun.
Sigarayı bırakıyor ; az tuzlu yiyor.
Çok su içiyorsun.
Küserek yaşamanın lüks, sadeleşerek yaşamanın nefes almak olduğunu anlıyorsun.

Bir bilen oluyorsun.
Tecrübelerinden damıttığın hikmete en çok gençlerin ihtiyacı olduğunu biliyorsun.
Kal dili ile değil hal dili ile anlatıyorsun.
Aklına biraz aşk, aşkına biraz akıl damlatıyorsun.

Sen güneş olursan güneş sende açar biliyorsun.
Suyu arayan değil suyun aradığı kişi oluyorsun.

Geçip giden zaman değildir ; geçip giden insandır biliyorsun.
Devletlere ve şirketlere değil ; ağaca, kuşa ve suya inanıyorsun.
Vahdette kesreti buluyorsun.

Kervanla birlikte hareket etmeyi anlamlı ama kervandan bağımsız kalabilmeyi de kıymetli buluyorsun
Yol diye bir şey olmadığını, sen yürürsen yol olacağını hissediyorsun.
Ve çok mal haramsız; çok söz yalansız olmaz ; fark ediyorsun.

En az üç dostunla örgülü olmanın önemini biliyorsun
Yalnızlığı övmenin bankaların tuzağına düşmek olduğunu gözlemliyorsun.
Bunalıma gireceksen bile örgütlü girmenin kıymetini biliyorsun

Alt üst olmaktan da korkmuyorsun.
Hem diyorsun nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını
Öldükten sonraki devri daime heyecan duyuyorsun
Ölmek yoktur biliyorsun.
Hakka yürümek vardır diyorsun.

Hak ile hakka yürüyenlere selam olsun ; çiçek olsun ; gül olsun ; ağaç olsun ; nehir olsun ; halkına geri dönsün diyorsun..
İki cihanın sana sığacağını, ama senin bu cihana sığmayacağını biliyorsun.

Ve Şeyh’in dediği gibi :
Hava herkesin havası, su herkesin suyu güneş herkesin güneşi peki ekmek niye herkesin değil diyorsun.
Fikirse fikir kavgaysa kavga diyorsun.

Ve o söze daha çok kulak veriyorsun.
"Ciddi ol ve gülümse"...


K.kentli