35
Yorum
111
Beğeni
5,0
Puan
2427
Okunma

Ben geldim
Buralar ıssız
Buralar sessiz
Düşüncemi yıkıyor aklımdakiler
Ayağım dolaşıyor çocukluğuma
Buralar can pahası
İşi ve yolu düşenler için aynı matine konusu
En ön sıralar kalabalık
Gecenin karanlığında pinekleyen
Yıldızlar komalık
Ayda yalnızlık
Zaman yabancılaşmış insanlara
Hatta s’özünü dinletiyor cemre vedası
Güneşin uyanışı kaybolmadan
Ben geldim toprağın göğsüne
Hani gökkuşağıyla sarmaş dolaş bulutlar
Hani makamına nağme tutmuş şarkılar
Geceler özgürdü düşlerimizde
Lambalarda saklanan alevler
Duvarlara yansıyan ayrıntılar
Beni niye beklemediniz
Yalnız kaldım
Daha dün
Çizim kâğıdındaydı mavi denizler
Kıyısız saygı babadan kalma kelamda
Bin bir renge boyanırdı masallar
Hayat kitabının dili çoğalmıştı
Kâinatın göz nasibinde zarafet
Kendini aşma derdindeydi ilk cümlemiz
Zorlandığımız yerde
En çok da duygularımıza sarıldık
Kaçtık çirkin yüzlerin gölgesinden
Çırpınan kelebeklerde gönül şevki
Tamircide ruhun çalgısı
Dualara sürünmüştük
Umuda dönüştüğünde pencere pervazı
Dolu el ardına kadar kapaklarını açtı
Kendi düşüncelerini dayatan
İnsan, insandan kaçıyor
İnsan dinlemekten de kaçıyor
Şifa niyetine
Martı miraç bilen
Elma çiçekleri sakın ezilmeyin;
Ben geldim binlerce yıl sonra
Huzurun sırrında beni teselli edin
Yüreğimde güvercin telaşı
Olur ya, düşersem ardın sıra
Bir yanım susamış çocukluğuna
Diğeri yara sarmakta
Buralar kül sancısı…
Ümmühan YILDIZ
5.0
99% (70)
4.0
1% (1)