14
Yorum
62
Beğeni
5,0
Puan
3626
Okunma

Yâr,
susuz bir sevginin çığlığında kendimi sorguladım.
Prangalara mahkûm
Bir mum sönüyordu gece indiğinde
Ne suç işledi
İki gözün buz çiçeği
Alev titrek
Durmadan yakar kendini
Söyle bana kirpiğim
Zindanın ücra köşelerinde
Geçen zamanı kendine tecrit edişinle
Şad değil feryadın söylenir
- Ruhun, güzelliğinin kölesi oldu
Gölgeler cürmüne rest çeker
Cihan yorgun
Sen yorgun
Bitmeyen yollarda
Deremediğin nefes darlıkları
Kök salar sonbahar solgunluğuna
Bölünmek zehir zemberek dağılmalarda
Yeniden dirilmenin nüshasını
Tutar elinde uykudan uyanmalar
Hüzün karanlığa eşdeğer
Gam savururken
Boşalır gözyaşların iplik iplik
Sonra sabrı şiar edinirsin
Gecenin tam ortası
Tepelerin ardında
Yürek çalan hırsız misali sokulur
Sevgiye çağıran hava
-Hissetmiyor musun beni dediğinde
Kadın başını kaldırdı baktı
Gözleri buluştuğunda
Bütün gölgeler b’akışına bırakır kendini
Gölgesini tutan nefeste
İki ruh fidan gibi dimdik sallandı
Kanadı kırık kuş süzülür
Keşfiyle safa güneşte
İlk kez büyür içre kocaman
Bindir gece masalları
Birbirine sarılır yerle gök arası
Mucize ne güzel şeysin sen
Bulutların ardında, ilk elma ısırığı
Seni sevdim yâr
Gecenin bilmem kaçında
Susuz yürek çığlığında
Ayaklarım dolaşık sana geldim
Tut ellerimden...
Ümmühan YILDIZ
5.0
100% (33)