anlatamadıklarını
anlatılamayanlardan
anladım
göz körmüş
kulak sağır
sözcük tutsakmış
yalnız söz üreten dilde
bir yaşanmışlıkmış en usta
bir aşkmış
nefretten sevgi üreten BİLGE

ağlayan göz onursuz
yalvaran dil yalancı
dinmek dinginleşmek
ve susabilmekmiş yaşamda
(eyleme dönüşmeyen)
en adam gibi acı



sağabiliyormuş meğer insan,
en ölümcül yaradan
zehir zıkkım iksiri
kotarıp yüreğinde
ihaneti umarsızlığı kini
beceri kundaklamakmış
yalnızlık denen anadan
o hiç ağlamadan doğan
suskun mahsun bebeği

maskesiymiş gurur hainin
yalan
yalancının gıdası
aşksız sevişmekse
salya sümük
yapay haz beşiğinde
iki bacak arası

yoktun
varlığını anılarla emzirdim
acını acımasızlığından bildim
yarınlar nicedir sürgünde
günü takvimimden sildim
ben sende bir seni değil yalnız
ben bende sensizliğimi sevdim





sen gel
gel gene de
sevişme
yüreğimden öp yalnızca
gözlerin abartısız usulca
gözlerimle birleşşin
silinsin kulağımdan
yokluğunu haykıran
bin bir intihar kaçağı
seviye detone sesin
sen geldiğince özgür
sen gittiğince tutsak
sen öldüğünce diri
sen dirildikçe
ölümsüzlüğümdesin