3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1427
Okunma
insansı varlığımı
tinime kazan
hamurumu
şiddet ile yoğurdu
barış nutukları atsam da bazan
boynumu
kardeşimin baltası vurdu
kızgın kuma gömüldü
masum bebeğim
mandela’nın zincirinde
son halka benim
ateşini yitiren
zeus’ öfkesi
promete’’nin insan kokan
özgür nefesi
senatoda bir sinsi cumaertesi
brutus’un kılıcında
sezar yüreğim
brahmanlar beynimde
tahtından indi
nirvanaya uzayan yol
insan sevgimdi
el alıp Taptuk Emre şeyhnden
Yunus’um gönlümde hırkasın giydi
Balım kıldım gözlerinden birini
biri karabasanların nöbetçisiydi
meryem’in göğsündeyken isa dudağım
seviye bir tanrıdan daha uzağım
on emrin kazındığı Tur Dağları’nda
kaç
aç ağlıyorsa
Musa soframda
toklara ilenç olsun
varsıla ahım
vahamın yeşilinde
kumlar kırmızı
camdan bakmıyor artık
o arap kızı
ne yağmur yağıyor
ne sel akıyor
madalyayla dönüyor
canın hırsızı
susmalı yüreğim
beynim durmalı
görmemeli
duymamalı
konuşmamalı
kurşun kurşun inmeli
hücreme ölüm
cellatın insafına
sığınmamalı
kaç hazan can verdi gönül bahçemde
kaç yazı gençliğimden süpürdüm
kaçıncı cinayet bu FAİL-İ MEÇHUL
sanmayın ki ben yalnız
bir kere öldüm.