0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
859
Okunma

İnanıyor ve ümid ediyorum ki
Gün geçtikçe gelişen bilim ve teknoloji
Bugüne dek insanın sırtında ki yükü hafiflettiği gibi
Gün gelecek, yüreğinde ki yükü de hafifletecektir.
Şunu kabul etmemiz gerekir ki
Düşünsel anlamda derine inildiği vakit
Bu hayatın gelip geçici olduğu gibi
Hüzün ve acılarımızda bir gün gelip geçecektir.
Baş döndürücü zamanın içerisinde ki
Depoladığımız anıların bizlere olan etkisi
Bireysel yaşamımıza doğrudan etki ettiği gibi
Toplumsal yaşamımıza da etki edecektir.
Bunun içindir ki
Her anımızı olabildiğince verimli geçirmemiz
Hem kendi ruhumuzu hemde toplumsal ruhu
Mâneviyatın sonsuz güzelliğine sevk edecektir.
Öyle düşünüyorum ki
Bu yoksul, yaralı ve ölümcül zamanların
Gelecek nesillere bir ders olacağı gibi
Bizlerde derslerde okunulan devrimciler olacağız.
Hiçbir varlık yoktur ki
Ne doğumuyla, ne yaşantısıyla ne de ölümüyle
Şu hüzünlü ve hüsran çağdan, gelecek zamanlara
Acısıyla, tatlısıyla, içinde büyük bir ders taşımasın!
" Ey iştahla yığınları midesine indirmeyi hayâl eden
Ey yerden, gökten bizlere durmadan zulmeden
Ey bencil, hiç mi hiç doymak bilmeyen
Gün gelir seninde hesabın sorulur!"
Not : Özetle yaşadığımız her ânı verimli bir şekilde geçirmeyi, kendimizi geliştirerek ve birikimlerimizi sürekli aktarmayı anlatmaya çalıştım şiirde. Gökten ve yerden sebeplerle durmadan yıkan ve yapan sonra yeniden yıkan , ve hep böyle giden evrenin nihai yazgısına sitem ettim şiirde, bir tanrıya veya doğaya değil, bunu özellikle açıklamayı borç bilirim. Asıl amacım ise hayatını boş ve anlamsız şeylerle geçirenlere bir bildiri ve uyarı niyetinde bir kaç söz yazmaktı. Sadece kendi mutluluğu ve huzuru için çalışan kişilere bir nevi karaktersizliklerini yüzlerine vurmaktı niyetim. Ve geçen her ânın öneminin ciddiyetini belirtmekti elbette. Biraz Epikürcü olsada, olsun, Epikürosçuluk bir çok felsefe akımına göre iyidir.
5.0
100% (6)