2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
816
Okunma
bekle beni bekle
martıların çığlık çığlığa
kanat çırptığı o yerde
iki yana açıp kollarını
yırt üstündeki libası dişlerinle
ürpersin portakallar dalında
çarpsın deli dalgalar
ben vahşi bir bedevi
siyah,simsiyah bir atın sırtında
sıyırıp geceyi teninden
ay ışığında
tutup yelelerinden
sürükleyeceğim
ellerim, bu kaba ellerim
dolaşacak kadife teninde
bütün günahlarımı
aklayacağım sende
arşı titretecek sesin
dokuz boğum açılacak tek tek
susacak yer susacak gök
kupkuru dudaklarına
bengisu sürülecek
omuz çukurundan serçeler
susuzluğunu giderecek
billur kasende ışıyacak
ılık su
goncalar ürperecek
zehir zıkkım dilim
kana kana şerbet içecek
ışık bile sızamayacak gözeneklerimizden
kaburgaların kaburgalarıma geçecek
gök bir ayna olacak
yıldızlar bizi seyredecek
ağaçlar eğilecek
dağlar yürüyecek
çıkrık sesleri
karışacak martı seslerine
kaynayacak iliklerimiz
dolup taşacak
ılık nehirler akacak sırtımızdan
sen ki dağda çatal boynuzlarınla
özgür bir geyiktin
şimdi kollarımda titreyen
ürkek bir üveyik
nar çiçekleri fesleğenler,hatmiler boy verecek
kokunun sindiği her yerde
ateşle imtihan eden gözlerim
merhamet merhemi sürünecek
ve böyle sürüp gidecek
güneş koynumuzda
uyanana dek
5.0
100% (5)