15
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1552
Okunma
Gelip selam verdi garip;
‘Aş’ diyerek boyun büktü.
Çıkınını yere serip
’‘Boş’’ diyerek boyun büktü.
Sökük, yırtık ceketiyle
Feleğinin tokadıyla
Bir nefeslik takatiyle
’‘İş’’ diyerek boyun büktü.
Sebeplere akıl yordum,
Çok zorda insanım, yurdum.
‘’Umut var mı? ’’ diye sordum;
‘‘Düş’’ diyerek boyun büktü.
‘’Yokuş oldu yollarımız.
Söylemez, lal dillerimiz.
Bu gidişle hallerimiz
‘’Yaş’’ diyerek boyun büktü.
Baktım; dolu dolu gözü.
Boğazında düğüm sözü
Sordum: Acıtan ne özü?
‘’Şiş ’’ diyerek boyun büktü.
‘’Devletime sunduğum can,
Öfkeleri bandığım can.
Lime-lime yonduğum can,
Döş’’ diyerek boyun büktü.
‘’Emeğimizi aşıran,
El kazanında pişiren,
Bizi bu hale düşüren,
Baş’’ diyerek boyun büktü.
Ustan atmış onu devlet,
Hayat sanki olmuş sırat.
Tufani’den bekler imdat:
‘’Koş!’’ diyerek boyun büktü.
Kamil Durmuş