5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1505
Okunma
İmandan kıt ama şöhrette iri;
Fırsat bulduğunda dine bulaşır.
Dünyayı kokuya boğarken kiri;
Kıbleyi bilmeden yöne bulaşır.
Boş teneke gibi gürdür tantana,
Esir edilmiştir şöhrete, şana.
Öze sövmek için bulur bahane;
Ortaya bulaşır, yana bulaşır.
Bir kere doğru söz diyemez dili.
Küfrün vahşetine oynamaz kılı.
Devranın gönüllü Ebucehil’i;
Geçmişime kızar, güne bulaşır.
Sevgisi yontulmuş, sevdası sahte,
Dostunu unutur, vefasız ahde.
Cilasına bakma, çürümüş tahta:
Kılıç kılığında kına bulaşır.
Ar, hayâ yoksunu savurur sözü,
Kızarmayı bilmez, kösele yüzü.
Yüreğinde his yok, andırır buzu;
Bakışı soğuktur, cana bulaşır.
Tufani’ye asla tahammülü yok.
Nesebi belirsiz kökü, dalı yok,
Terle kazanılmış dirhem malı yok;
Bir kene misali kana bulaşır.
Kamil Durmuş
5.0
100% (2)