9
Yorum
56
Beğeni
0,0
Puan
1896
Okunma

Oysa diye başlamak vardı hikâyeye
İçinde kurup kaldırdıklarımla
Olsun
Açık havada
Baş ağrısı ne garip
Saklaması zor zaman çığlığını
Yıldızlar itirazda ve kıskanç
Ayağı sürçer üstelik
Gözüme düşen kirpiği öptüğümde
Sallanır ruhum sabaha karşı
Tüten baca üstünde
Rüzgâr da üşüyor biliyorsun
Evlerden sokaklara kaçan öfkeler
Ayak altında büyüdükçe büyür
Binlerce kül zihnin bataklığında
Körler ordusu ulemadır ince işlerde
Cümlelerin geri dönüşü yok
Kır çiçeklerinin soyu tükenmiş
Kanlıca sırtında
Soğuk hava bulutlar yere düştü düşecek
Kalabalıklarda inatla yapayalnız
Başka bir fikir söyle de
Ahh! Anlamasınlar ağladığını
’Oysa diye başlamak’
Şafak vakti takılıyor dilime
İçime fırtına gibi yağar sessizlik...
Ummuhan Yıldız