4
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
2179
Okunma

su değmediyse sıkıntı yok
yalnız otur, yalnız kalk; yalnız
yanlışlığını al suyu ziyan et
değmemişliğin eksikliğini toparlayıp
bir an önce çıkabilseydim buradan
gökyüzünün demirlerini sökerdim yerinden
uyudum uyandım, terli bir minibüs buldu beni
içinde sıkılmış havaya tutunurken, kırmızı yordu
gözlerinin kırmızısı, ne çok eski ne fazla yeni
aşırı yanları vardır hissedilmeyi bekleyen
sevilmemişlikte hacmin küpsüzlük inadına yaşamak
dar bir tabut, çürümeye layık butt içerisinde
kendi kıyımımdan çıkarsamalar yapmanın eseriydi
taşlarından mektep yaptığım sessizliğim
duru bir niyetten halliceydi
darlığın yordu, kırmızı da uyudum
gözlerinin ve teninin tüm kırmızılıklarına
ne çok yanlış vardı ortada doğru bırakmayan
ne çok eski, bir önceki doğru sanılan
’o’ sanılmış
ve ne çok kırılgan
kırdığı kadar kırılacağını unutan
çıkardım geçmişin maskesini
alçak sesli bir muhalefetim
gözlerinde düşürdüğüm bayrağımla
çıkar beni gözlerinden
soy budanmış teninden
gözünden düşür
kur farkı sayabilirim rengini
maviden daha bir hallice
soylu bir ölüm haberini alınca
merhaba kırmızı,
sana gururla dizileceğim.
5.0
100% (23)