3
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1566
Okunma
duaya kalkan elinde bile, nefretle parlıyor du çelik
emin bir el yokmuş yaslanacak
sapasağlam duran yalan
bir bacadan dökülen kurumlar gibi
tutulur yanı yok
beni büsbütün saran bir masaldan
ansızın gerçeğe uyandım
bir filmden, bitirilen bir kitaptan kalan
o derin sessizlik zırh gibi üzerimde
daldığım derinlerde
iki tatlı söze tamah ediyorum
aklım da cevaba göre değişen sorular
bilemediğim yada geç kaldığım tedavülden kalkmış
artık sonraya kaldı kendimi ıspatım
ona kalırsa bir rakibim ama
yenilmeye oynadığımı görmüyor
ayağı takılsa, azılı bulduğu suçlu.
ve sen gardiyan
ben nereye koyacağını bilemediğin mahpus
efsunlu renklerine sarhoş
her gittiğimde aklım geride
yol kum saati misali aktıkça azalıyorum
parçaları dağılmış, eksik bir puzzelım
yada gizlerinde saklı bir kayıp
ne pusulam var ne haritam
sen çıkışın aksi yönünde ki ışık
5.0
100% (9)