0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1011
Okunma
Sabaha doğru mavi damla
Ey köhne dünya ağlama
Zaten cam kokulu bardağa
Zehir diye dolan derdin var....
Gidiyor saçlarının tuğ renkli kokusu
Izdırap dolu dağlarında
Ferhat mi desem mecnun mu
Dalgasız imbatlarda Eftelya
Kor mai bir gece için
Ölüm uykusundan uyanmıştır
Elif damenli lale rengli
Çivit kireç kokulu duvarlarda
Kaç mahkum çizdi ellerini
Avuçlarında kaç kır tanesi
Dert kokan rüzgarla savruldu
Ben şimendifer üzerinde Bamsı
Sen güneş sırtlı Mercan
İçimdeki bu heyecan
Seni cennete gönderdiğim içindir.
Razıyım gülme eylemine
Raziyim ellerine
Gönül bir hoyrat çiçek
Ağlayınca yeşerecek
Kırık buğday saplarından
Misketli değirmene
Süt kokan çuvallarda
Nasıl uyanasın
Bu eşsiz diyarda
Bazen seni sevdiğimi söyleyince
Kuşlara emir veriyor
Zalim kasırgalar
Bilinçsiz usturlap gibi
Dönüyor serçeliklerim
Dünya
İzbe bir oda ver bana
Uğur böceklerin sana kalsın
Zamansız bu yasın
Zamansız dönüşün
Yerin dibine batsın
Kelebekler içinde tüy ve kar kokusu vardı
Kelebekler benim zamana ait rüyalarım
Ne zaman okunsa bir türkü
Mızrabında harelenen
Kesif bir merhamet kokusu
Gözlerin İstanbul
Gözlerin Kudüs
Gözlerin Semerkant
Kitaplarda kırçıl bir peştamal
Dünyayı saran şefkat yüklü
Anne kokususun sen
Dünya
Tüm bildiklerimiz
Senin parçan
Bilmediklerimizi bile
Seninle biliyoruz
Saati kahveyi ve dalgaları
Orman bozkır ve kainatı
Yerle göğü
Duamız ile koruyoruz
Ağlayan kalpler hatrına
Güneşsiz ve sevdasız olma sen
Ey dünya
5.0
100% (2)