5
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
1409
Okunma

sonunu getiremeyeceğin bir sevdaya düşmüşsün
hüznün henüz taze
canını yakıyor hicranın
düştüğü yerde yangınlar yükseliyor şimdi
sevdanı duyuramıyorsun diye
körelen gözlere gösteremiyorsun diye
hislerini anlatamıyorsun diye
sokağını değiştirmek istiyorsun
evini barkını terk edip gitmek istiyorsun
ısrarla…
hiç durmadan kırılıyor ümitlerin
gözlerinde su olup ırmak olup tekrarlanıyor
yanağından boynuna saç olup savruluyor
yağmur olup akıp gidiyor
heyecanla aşkını haykırmak istiyorsun
coşkuyla üzerine yürüyorlar
yağmur yağıyor yeşeriyor çöllerin
içinden meşaleler yağmur damlaları gibi düşüyor
son kez aynanın önünde solgun çehrene uzun uzun bakıyorsun
unutulmuş bir siyah beyaz resim kadar solgunsun
öfken gözlerindeki koyu kızıl renk
soğuk ellerin kadar umutların kırık
yüreğini acıtıyor acımasızca yıkılan hayallerin
ürkek bakışları loş ışıklar altında
çok uzak diyarlara sürgün edilmiş gibisin
*
kucağında öp kokla
mavi bir çiçek gibi okşa usulca saçlarını
aşk ateşi tavıyla yansın kalp ocağın
bütün şehirlerin arka sokakları
saklı çehrelerin gizli yüzleri
kapalı kapıları
boş…bomboş
sarhoş düşüncelere müptelasın
bir değil üç değil beş değil
vedaların hepsi şimdi sana
iki göz iki çeşme ağla
redfer