9
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
1932
Okunma

Sarsak bir zaman geçip gidiyor anne
Değişip duruyor dünyanın cinnetleri
Uzak bir şehir gibi kalıyor avuçların
Işıklarla donanmış ve gecenin zapt edemediği
Kederli yüzümün dudağına değmesi gerekiyor
Gözyaşlarıma sebep olan bütün fikirlere rağmen
En güzel fikir senin yüzündür anne
Düşünüyorum düşünüyorum
Kalbim acıyarak geçiyor gözlerinden.
Su içirdiler, yağlı urgan oldu boynumda
Senden emdiğim sütü burnumdan getirdiler
Belki de bu yüzden tütüyorsun tütüyorsun tütüyorsun anne
Bakır bir dünya bu, güçlü olan eğiyor işte
Çelikten olsa ne fayda gamlı yürek
Eğiyorlar, kanatıyorlar sonra bırakıyorlar
Annesini ilk getiriyor aklına kim acı çekiyorsa
Gel aklıma anne, gel de kaçır bu yangından ne varsa.
Vurulup düştükçe, avuçlarımdaki taş izleri
Son türküsünü söylüyor merhametin
Günahtan kopardığı payla peydahlıyor yüzündeki gülüşü
Zorba, hain ve aldatan
Üryan bir başkaldırış bu, suya benzer biraz da
Sana benzer anne
İnatla doğrulan bütün iyi ve diri niyetler
Ve ne zaman bir felaket çalsa kapımı güzel annem
Yarısı heba olmuş yarısı ziyana terk ömre
Hiç kimse hoş gelmeyecek.
Mavi gözlüm, can pınarım
Ağlarken, umutlu yanım
Herkes bir derdin peşine takılıp sürüklenmiş
Uçurumlar başucumda narkoz bir roman
Uykulu bir denizin koynunda gecenin ağzıyla sevişiyorum acılarımla
Sonra uyanıp ölümün bilmecesine asıyorum aynalarını gençliğimin
Anne, bana nasıl geliyorsan gel ama gel
Saçlarımda ellerini gezdir, yürüt beni yeniden: ten ten ten
Örsele zamanı büyümeyeyim
Küçült beni anne, küçült ki
Kalan ömrüm ayrı düşmesinden elinden eteğinden.
Kar borandır, yılkı atlar yaşlanmış
Saklanmış şiirden bezenler ve şaraba ezilenler
Soğuk bir mevsim, kuşları kalbine alıp gitmiş çocuklar
Tenha bir ölüm sokak sokak dolanıyor ayak altında
Resmimi öpüp durma biat ettiğim kapının ağzında
Salma gözlerini annem uzağın acımasız belleğine
Bir kavuşma çalıp şu hayattan
Bütün ayrılıklara direnerek, sarılmaya geleceğim gözyaşlarına.
Nedim KARDAŞ
5.0
100% (17)