4
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
2666
Okunma

Aklım hiçliğin ortasında
Elbruz kadar kederli yüzüm
Ki çatlarken içimdeki çorak toprak
Kaç hıçkırık doğacak kim bilir
Kim bilir içimin döküntülerinde yeşeren seni
Sen ki çile yumağımda ilmek ilmek dokuduğum ay/nım
Gülüşümün firar ettiği o günden beri
Hasbihal eder olmuşum kendimle
Dara düşmüşüm
Düşlerime yarenlik eden gözlerini
Nakış nakış işlemişim yüreğime
Gün/eşimi ateşe vermişim
Har olup yanmışım anka gibi
kanıyor dili pas tutmuş geceler
Seyduna oluyorum kimi zaman
Kimi zaman Şahrut
Ufku gelin ediyorum sorgusuz
ki bilirsin sonu hüzünle biten hikâyeleri sevmem
Ayrı düşmesin diye sevda kuşları
Birleşsin istiyorum yer ve gök
Baharı yontup gözlerine işlediğim o gün
İklim sonum olmuş
İliklerim çekilirken
Kıyılarımda deniz
Kuytularında sen
Kayboluşlara olta atıp duruyorum
Cennetinde Alamut olmak varken
Gayyalardaki çığlık oluyorum apansız
Kurudu köklerim
Irmağına mihman iken
ve darken bendime ruhum
Zülâl bakışlım
Eksilmişim amansız
Yekte eskimişim
Erimişim mum misali
Şimdi susuyorsam
ve bekliyorsam
Mevlânâ’nın Şems’i bekleyişi gibi
Dönersin diye yakmışsam güneşi
Kuşların dönüş yollarını gözlüyorsam
Bil ki özlüyorum
B e k l i y o r u m
Dört mevsim şimdilerde zebani
Ama inan sevgilim
Umut hâlâ mavi
M a s m a v i … .
-nitera-
5.0
100% (17)