Ihlamur sesi döşedim gecemize
Sus emrini yutkundum ısrarla
Mavi sadakatli kadınlar gibi öykündüm içimi
Aşk damlasın istedim toprağımıza
Maslahatı yoktu kalbimizin
Sevmek kadar var olmaktan başka

Haydi işkillen yine etindeki arzuyu
Ruhunun teslimiyetlerini ardıl tenime
Aşk maişetini kazansın dilimizden yine
Aşk kavrasın tüm varlığımızı
Beni tüketen her şey geride kaldı
Seni çoğaltan kalbimle ameleyim aşkına

Leyla körelten sabrımı uyandırdım ben
Sen mecnunsan hala gel ayrılık seferinden
Tek mihmandarı ikimiz olalım yine aşkın
Gurur kafesinde bekletme vuslatı daha
Bak mutlak sevmemle yarışıyorum ben
Sende gönüllüsü ol öpül dudaklarıma

Bütün sevmek sebepleri aynı harda yanar
Aynı çerağın kıvılcımları mazerettir çünkü
Seven bir kalbin tuttuğunu kim azat kılar
Aşk kere yürüyorum seni adımlarımda
Atıl satıl yan yıkıl ama asla susma
Susma kaynayan yaralarını sar bana

Her şey vazgeçilesi nefesimde var
Bir silkinsem dökülür senden gayrisi
Senden gayrisine geçit yok aklımdan
Çin Seddi ne ki ördüğün duvarlar yanında
Ah sevda meylini akıyorken damarlarımda
Hangi ayrılık cephesi karşı durur sana

Bin günün sargın aşk terennümleriyle
Sevişken dudaklarım fısıldadı seni
Bin aşkın gücünü bir tuttum kollarımda
Savurdum kendimi her taraftan sana
Ah sevda eyleme vaktimi zemheri
Yakıcı yaz güneşleri taşıyorum ben aşkına

Maksat bir meydanı doldurmak değil kalbine
Mahpesinden çıkarıp en sevincini hayatın
Düğün halaylarına katmakta değil seni
Yerden göğe kadar ufkuna hapsolup
Her zerrene tutunarak her zerremi
Daha çok sevmek bir baştan bir başa

Kurşun köpürten bir haz peydahlayıp
Delmek gerek sensizliğin demirden acılarını
Mevali kılıp yerin ve göğün dudaklarını
Hükmü gecikmeyen arzulamalarla öpmek gerek
Kıyıp yalnızlığın canlarını görüldüğü an
Ah sevda hepten senli kılmak ömrü

Evlere şenlik muhabbetlerin safına
Girip makbul duaları el açarak aşkına
Muhal zamanları aşındırıp kapında
El etek tutmuş niyetlerime beleyip seni
Dağ efsaneleri saklı inimde tutarak
Ah sevda almak gerek gün dökümlerine