alnımızda toprak avuçlarımızda kan
bizden birileri var hangi taşı kaldırsan
ne mübarek toprak
ne mübarek vatan
dağlarda dolaşır türkümüz
ay doğar kar erir akar su
vatan borcu
namus borcu







mevziler yastık ağaçlar yorgan
asker ocağı ovalar
kışlamız tipi fırtına
hasret tufanı ruhumuz
dalgalanan bayrak namusumuz
yolumuz gaza şehadet sonumuz
anamız vatan
babamız millet







hiçbir mamert bökemez bileğimizi
hiçbir düşman yıkamaz mertliğimizi
yükselen ezanlar anıyor bizi
kaçma kafir kaçma ölümün şimdi
geliyoruz yedi iklim dört köşeden
sevmek kadar ölmek de mukadder
vatan sağ olsun







yıldırımlar vurur döşeğinden sessizliği
kutlu tepelerde
bayrağın önünde selam dururuz
ay ufukta, güneş gökte oldukça
yıldızlar eriyip içimize aktıkça
vatana canımız feda
vatan sağ olsun







her kurşun beşyüz kuruş
her hain bir kurşunla vurulur
yedi ekim şafak karanlık
havada barut kokusu
tetikte ellerimiz
vız gelir kurşunlar
bombalar tırıs gider
vatan borcu
namus borcu







ne tabanca sesi
ne top mermisi
vatan anlatılmaz yaşanır
bayrak dağda taşta şahlanır
rüzgar bekler bayrağı
kanatlarını açmış melekler bekler
öteler şehit bekler











içimizde hasretimiz var...
vatana olan tutkumuz
özlemlerimiz var...
gidip de gelememek var..
kalleş bir kurşunla toprağa düşmek te var
şehitler ölmez
vatan bölünmez









bir bacak olmasın ne olur
iki kol olmasın ne çıkar
en kutsal rütbe
şerefle al bayrağa sarılmak
şeref madalyamız şehitlik
yeter ki bayrak gönderden inmesin
yeter ki vatan topraklarına düşman girmesin
yeter ki vatan sağ olsun









rüzgarın toz kaldırdığı dağlarda
vadilerin hırçın yamaçlarında
yükselerek arşa değer başlar
yaşarız ölümün sıcaklığını
can verip satın alırız cenneti
Allahuekber
şehitler ölmez
vatan bölünmez


*

redfer