22
Yorum
31
Beğeni
0,0
Puan
2143
Okunma

duvarlara çarpıp geri dönen
bir ah sesinin aksinde arıyorum seni
özlemin yakıp yıktığı karanfil gecelerinde
bir işaret, bir iz...
bir kutup yıldızı hasretin
en çok seni arıyorum
dehşet yalnızlığımın içinde
kırmızı karanfil takıyorum saçlarına
yağmur damlası usulunca
akıp gidiyorsun avuçlarımdan
derin bir sessizlik gibi
karanfil sen
kırmızı ben oluyorum
paylaşıyoruz ömrümüzü
karanfil soluyor ince ince
karanfil maskeleri kuşanmış
kırmızı kostümler giyinmiş uçsuz bucaksız saatler
karanfil kokusu yağıyor alaca karanlığa
yürüyor kalbe
kırmızı kanatlı yangınların
cennet düşleri
bir matemden alıntı
hazan mevsimi şimdi
sorgusuz sancılar siniyor
derbeder yılların mor sokağına
yaprakları solan eylül çiçeklerine benzer
kırmızı karanfil kokuyorsun
çöküyorsun üstüme
akşamlar karanfil akşamına dönüşüyor
renkler değişiyor karanfiller değişmiyor
efkar çıkmazında içimde ki kördüğüm
ağır ağır yol alıyorum kayboluşların içine..
kırmızı karanfiller açıyor ruhum
yeniden kırmızıl oluyor karanfil bahçeleri
hicranımı kırmızı karanfiller susturuyor
tamburlar kırmızı karanfil şarkısı çalıyor
bütün esmerliğiyle bir çingen kızın dudaklarında
nefesinden karanfil kokulu yangınlar yükseliyor göklere
karanfiller sokağında
her gün ölen bir karanfile ağlıyorum
*
ahlar fısıldıyorum…
kız kulesi kadar yalnız
gözlerine mil çekilmiş boğazın sularından
yolunu yitirmiş bir karanfil
bir yolcu gibi geçip gidiyor
boşluğa düşüyor elimden karanfiller
yanıp duruyor gökyüzü
kızıla dönüşüyor ateş
şimdi kırmızı karanfil mevsimi
ay, bir kırmızı karanfil ayı
sadece saatin karanfil sesleri karışıyor geceye
hiç bitmeyecek gibi.. hazanlara dönüşüyor
yağmurlar yağıyor..
düşen karanfilleri seyrediyorum..
mevsimsiz baharlara ümitler ekiyorum her gece
içimde karanfile benzer bir duygu büyüyor
redfer