18
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1878
Okunma

ben bütün umutlarımı ayazlara çaldırdım
ya öldür, ya aç kurtlara at beni
ateşe atılacak kaç mektup biriktirdim
kaç telefon cevapsız kaldı
kaç şafağa hicran döküldü
dirhem dirhem
damla damla …
ıslak ıslak
her gece dumanlar yürür şehrin üstüne
cehennem ateşi taşır hayallerim
ateş dökerim gelinciklerce
tükenirim her seferinde
suskun
susuz
yorgun
bunun için çöl kumları darmadağın
bunun için tüm renklerin en kutsalı kırmızı
titrer sesimdeki heceler
harlı nefesler savrulur göklere
kopar kıpkızıl kıyamet
yangınlar çıkarıp yakar içimi
düşer guruptan güneş
salınır bir menzilden bir menzile
gülistana akar su
can bulur süveydalar
firakıyla hüzün bırakır yıldızlar ardınca
kaç zamanca al renginde ağlayarak
kızıl şafaklara dönüşen
lal sancılarımdır
aşk ateşidir
yağmur olup aşk bahçesine sunulan
güneş batıyor buralarda
gece masalları sızlıyor aynalar
saklı ateşler taşıyorum
uyku girmiyor gözlere
yas getiriyor zaman ateşten pusulara
anılar ki sarhoş
hazanlar ki ılgıt ılgıt
ah çekince ciğerler sızlıyor
inleyen yeni bir ah oluyor geceler
gönlüme yıkılan derin bir ah…
akıp gidiyor yokluğa yıldızlar
paramparça bir ay damlıyor
yıkılmış viraneleşmiş vakit
diz çöküyor ağır aksak bir ses
yağmur yağıyor sokaklara…
her damlası azap…
her zerresi ıstırap
yüreğinden vuruluyor düşlerim
nice güneşler batıyor buralarda
öylesine yalnızım
ölesiye pas tutmuş
ne zaman sussam kopkoyu hüzün…
ne zaman konuşsam sonsuz bir acı…
yağmalanır ruhum
ıssızlaşır onca kış onca bahar
kaybolan zerreler misali
nem kalır ki geriye
yürek sesinden gözyaşından başka
dokununca ah eder
oluk oluk …
ırmak ırmak
akar su…
redfer