5
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1826
Okunma
yarınsız düşlerimde bıraktım müptezel hallerimi
renkli renkli giyinemedim şu hayatta
her sevmede kepaze her şiirde bekleyen oldum.
altını çizdiğin cümleler bitmedi sevgili
uçurum başında ödünç cesaretlerce vuruldum...
yaralarım mahrem
merhem isteyemem bir başkasının elinden
can çekişsemde yokluğunda
iç çekişine divaneyim suçum yok
ölmeyi iyi bilirim de
iki satırda bir ölesim yok...
fütursuzca kokuyorsun burnumun sızısında
sürgün ediyorsun bedenimi af çıkmayan müebbetlere
buzlukta bekletilmiş usturalarla kesiyorsun bileklerimi
alev döksen koynuma kül olurdu oysa ki...
saklı kan kusmalarım ciğerlerimde
kavuşamayan gözler gibi uzun uzun bakmak boşluğa
cebinde parmaklarını gizlemek öylesine
kör dehlizlere seve seve ikametgah
gülüp gülüp ağlamak çaydanlık eşgalime
ve göğsümde seni sevmeyi biriktirmek
sen demek yani inadına sen demek...
rüzgar eken ne biçerdi sahi ?
hangi lisan söylerdi duyulsun istemedikleri mi ?
kış bürümüş bedenimi kim bıraktı kimsesiz gibi ?
- ah bir yağmur yağsa belki yıldırıma denk gelirim
çarpık çarpık gezmelerime
yalandan bir sebeb edinirim...
aşkın korundan değil yazdığım ezber
şiir değil dilimde ki ıslığın üşümesine sebeb
susadım biraz bakışlarına o kadar
soluğumda göğsüme batan dikenlerden göz yaşım
her gün aynı düşü izlemekten yorgunluğum
bağı kördüğüm dizlerimle güç bela adımlarım
sevgili uyutmuyor yarınlarım...
"sırnaşık intikamlara itimat etmez şair
hayal kursun yeter yok olmak için
dilimde yankısız bir şehadet
sürgün yemiş bedenim izbelerde misafir."
İsmail Yılmaz
5.0
100% (11)