gözlerime hudut çizmiş gözlerin,
beynimi kundaklayan kokunu yeminim tuttum.

ebesiz körebemde ürkek kekemeliğim
soluğuma sıkışan ekmek kırıntısı
üvey yalanların hesabı ukbada
dilimde kesik kalmış bir rica
gönlüm alev alev sağanaklara iltica.

"müsadesi alınmış sevmelere çıplağım ben
sırf ondandır görür görmez
bana yıldırım olup düşüşün."

yoksan gözyaşlarımı sererim yastığıma
varsan ipek saçlarına yüzümü sürerim
konuşmam hiçbir hiçliği ibretlik kalsın
ol ki sevgili kirpiklerim bayramlık kuşansın.

bahtımın tahtında buz tutar güneş
cinnet biriktirir gönlüm yokluğunda
her günüm ah eker kendi toprağına
bileklerim kesilir çalarlar kanımı...
- düşün ki
göz göre göre kör olurum
kir yağar tüm umutlarıma
hüzzam bir müebbete adaklanırım
beni keser yokluğunun bilediği bıçak
sanma ismimle kurtarırım
bir İbrahim yok beni kurtaracak...

"bekleme yuttuysa kader müptela çığlıklarını
katiline ağlanılmaz sevgili
ecel okşuyorsa yanaklarını."

göklerce sevmek için seni
gözlerim mavi benim
yasla gönlüme tüm hicranını
hicret edelim kahır denen o iki heceden
ben umut kesmem
seni dilediğim hiçbir geceden.

"uzattım omzundan emanet aldığım boynumu
buse de senin bu aminsiz bıçakta
kızıl bir kuytuda bekliyorum sevgili
ömrüm sana birikirken saçakta."

İsmail Yılmaz