Okuduğunuz
şiir
3.6.2017 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
KAYBOLUŞ TÖRENİ
Bir acının hışmına uğradım yanıyorum Alevsiz duman duman tüttüğüm yalan değil Dilimde kekremsi tat yüreğimde ağırlık Ölümü yaşar iken tattığım yalan değil
Yalan değil içimin çölünde kaybolduğum Kendimi bir kaktüsün dikeninde bulduğum Yalan değil eksilip sonra tekrar dolduğum Kaburgamdan su alıp battığım yalan değil
Yalan değil yosunlar dostça sarmışken beni Ruhumu okşuyorken bu kayboluş töreni Yalan değil inince gökten ay merdiveni Ellerimin tersiyle ittiğim yalan değil
Yalan değil her gece misafir uykusuzluk Gözlerimin önünde kapkara bir sonsuzluk Yalan değil kemirir gövdemi huzursuzluk İçin için tükenip bittiğim yalan değil
Yalan değil yediği beni bir canavarın Bugün olmasa bile kusacak elbet yarın Yalan değil yedi kat dibinde bir mezarın Şimdilik uyur gibi yattığım yalan değil
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Canım Hicran'ım... Hep güzeldir yüregin ya; hep güzeldir yazdıkların. Dik duruşun, gururun ve onurunla ortasına bağdaş kurdun gönlümün. İyi ki varsın...
Sevgili Özlem; Varlığın hep güç verdi bana, çok teşekkür ederim güzel düşüncelerin için. İnan hepsi karşılıklı. Sen de iyi ki varsın, sevgiyle kucaklıyorum...
Sevgili Özlem; Varlığın hep güç verdi bana, çok teşekkür ederim güzel düşüncelerin için. İnan hepsi karşılıklı. Sen de iyi ki varsın, sevgiyle kucaklıyorum...
Var’ım yoktur yok’um var seyyahım bu alemde Sevaba yazılsam da günahım bu alemde Geceye doğru b’akar sabahım bu alemde Hüznü rüyalarıma kattığım yalan değil
diyerek eşlik edelim bu su gibi heceye şairin müsaadesi ve hoşgörüsüyle
Sayın Akçakaya Hanımefendi; Hayat sahnesi en büyük toplumsal tiyatro sahnesidir. Hepimiz verilmiş rolümüzü oynarız. Bu rol dışında bireysel olarak yaşadıklarımızı seyirciye yansıtmamak için çok özen gösteririz. Elimizde olmadan veya kontrollü olarak, bazen acısını, bazen tatlısını, bazen komiğini yansıttığımız da olur. Yangınlarımızı içimizde saklamaya çalıştığımız doğrudur. İşte bu yangınlarımızdan örnekleri mükemmelen vurguladığınız bu şahane şiir, seçkiden hak ettiği ödülü de almış zaten. Tebrik ediyor, saygılar sunuyorum.
Çok haklısınız, kasten ya da farkında olmadan çoğu zaman bireysel acılarımızı, huzursuzluklarımızı, umutsuzluklarımızı, yangınlarımızı harflerin terkisine yükleyip deh deyiveriyoruz.
Ama buradaki huzursuzluk şahsi değil, umutsuzluk şahsi değil, acı ve beraberindeki iç yangını şahsi değil.
Bakmayın birinci tekil ağızdan yol verdiğime kelimelere, hangimizin içine ateş düşmüyor bir şehit haberi duyunca, hangimiz huzur içinde uyuyabiliyoruz acaba yarın ne olacak huzursuzluğu tırmalarken zihnimizi, hangimiz ister istemez umutsuzluğa düşmüyoruz bir elimizle sımsıkı sarılmışken umudun ipine?
İşte bu huzursuzluk rüzgar olacak huzura açtığımız yelken için, bu umutsuzluk yeşertecek kırılan umutlarımızı yeniden ve bu kayboluş hissi güç verecek bize ayakta kalmak adına…
Çok haklısınız, kasten ya da farkında olmadan çoğu zaman bireysel acılarımızı, huzursuzluklarımızı, umutsuzluklarımızı, yangınlarımızı harflerin terkisine yükleyip deh deyiveriyoruz.
Ama buradaki huzursuzluk şahsi değil, umutsuzluk şahsi değil, acı ve beraberindeki iç yangını şahsi değil.
Bakmayın birinci tekil ağızdan yol verdiğime kelimelere, hangimizin içine ateş düşmüyor bir şehit haberi duyunca, hangimiz huzur içinde uyuyabiliyoruz acaba yarın ne olacak huzursuzluğu tırmalarken zihnimizi, hangimiz ister istemez umutsuzluğa düşmüyoruz bir elimizle sımsıkı sarılmışken umudun ipine?
İşte bu huzursuzluk rüzgar olacak huzura açtığımız yelken için, bu umutsuzluk yeşertecek kırılan umutlarımızı yeniden ve bu kayboluş hissi güç verecek bize ayakta kalmak adına…
Korkularımız olmasaydı belki de cesaretin ne demek olduğunu asla anlayamayacaktık. Huzursuzluk huzurun, umutsuzluk umudun, korkularımız da cesaretin tetikçileri değil mi?
Korkularımız olmasaydı belki de cesaretin ne demek olduğunu asla anlayamayacaktık. Huzursuzluk huzurun, umutsuzluk umudun, korkularımız da cesaretin tetikçileri değil mi?
Serhat hocam o kadar güzel anlatmış ki seni şöyle arkama yaslanıp ellerimi de koynuma alarak mis gibi keyfe geldim örnek aldığım yegane insanımın tacını takmış
ve sen o kadar güzel anlattın ki bu şiiri bana dilime hangi kelimenin hükmünü versem heyecandan sesi tutulur:)
en iyisi mi gurur elbisemi giyinip gökten inen ay merdivenine dikeyim gözlerimi
Her yazdığının altına okumadan " şiirdir " diye imza atacağım üç beş şairden biridir Hicran Akçacaya.Dostluğu dürüstlüğü ve dik duruşlu insanlığı yanında yazdıkları bile yavan kalır desem abartmış olmam... Epey bir süre ayrı kaldıktan sonra şiir okuma açlığının bsşka hiçbir şeyle kapanmayacsğını bir kez daha test etmiş oldum afıma. Evet karnımızı doyurmuyor belki ama k a n ı m ı z ı beslediği kesin...
Şiir... Başta da dediğim gibi şâir, ehilliğini ispat etmiş kuvvetli şiirler yazan esaslı bir kalemdir. Üstelik bunu hem serbest hem de hecede becerebilen ender şâirlerden biridir. Yazarken, şiire akıl anlam hele de ironi katmak zaten yukarıdaki söylediklerimin ispatıdır. Şiirdeki tek ve bana göre belli en büyük eksikliğimiz iyi şiirden yana olmamak, iyi şiiirin hakkını vermemek. Hepimiz en iyi şiiri kendimiz yazdığından! daha iyilerini okuyup değerlendirmek hakkını vermek hoşumuza gitmiyor. Hani bir şey daha derim , "En çok alkışı en çok alkışlayanlar bekler" türü geldim- girtim- okudum- üfledim- bana da beklerim vs. türü değil elbet bahsim. Gerçek şiirin şairi olmaz! şâirin adı değil yazdıklarıdır değer addeden ürünü. Bir kere şiir eleştirisi sıfıra yakın. Yahu insanın okuduğu ve beğendiği bir şiir hakkında lafı sözü eleştirisi olmaz mı? 30-40 kişi okumuş beğenmiş tek bir yorum- kritik yok! Bunun bir kaç sebebi olabilir. Belki haklı bir yönü de çıkar. Fakat bilinen şeylerdeb biri de şâir şiir eleştirmeden şâir olamaz! Ters eleştiri vs gibi aklımın almayacağı şeyleri söz konusu bile etmiyorum. Çünkü ben bildiğimi istediğimi yazarım şiiri de yerden yere vururum. Çünkü yazmışsın ve asmışsın alkış bsğrına:) artık o benim. İstediğimce bildiğimce yolarım saçlarını... Bu gerçekten şiir adına dahası tüm yaşam ve tüm sanat dallarında da böyle olmalıdır. İlerleme eleştiriyle olur çünkü. Demem o ki sırtımızdaki o" Ben" "İLKEL BENLİĞİ"ni atmadıkça değil sadece şiir hayatın hiçbir teşkilinde bizden bir şey olmaz.
Şâirin sadâkatli okurlarından biri olarak, sesine mekeklerin değdiğine çok çok emin olduğum bu iyi ki yazılmış şiire ve değerli şâirine saygı sevgi ve hürmetli teşekkürlerimle...
hicrandır benim adım ak akça bir kayayım karınca harfleriyle fil şiirler yazarım sür yüzünü şiire de alnın ak çakayım kelâmı ipe dizen hicran akçakayayım
Serhat AKDENİZ tarafından 6/3/2017 1:19:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
İnanın ne diyeceğimi, nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim...
Sizin gibi usta bir şairin övgüsüne mazhar olmaktan mutluluk duyduğumu belirtmeliyim
Ve eleştiri konusunda o kadar haklısınız ki... Arpa boyu yol alabildiysem şiir adına, yazdıklarıma yapılan eleştiriler sayesindedir...
Çok çok teşekkür ederim, saygı benden hürmet benden Serhat AKDENİZ...
Yalan değil Hicran’dır Aydın’dan önce adım. Uçuşan harfler vardı zihnimde, yakaladım. Mahcup ettiniz beni şairlik ne haddime, Ustaların izinden yürürüm adım adım…
İnanın ne diyeceğimi, nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim...
Sizin gibi usta bir şairin övgüsüne mazhar olmaktan mutluluk duyduğumu belirtmeliyim
Ve eleştiri konusunda o kadar haklısınız ki... Arpa boyu yol alabildiysem şiir adına, yazdıklarıma yapılan eleştiriler sayesindedir...
Çok çok teşekkür ederim, saygı benden hürmet benden Serhat AKDENİZ...
Yalan değil Hicran’dır Aydın’dan önce adım. Uçuşan harfler vardı zihnimde, yakaladım. Mahcup ettiniz beni şairlik ne haddime, Ustaların izinden yürürüm adım adım…
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.