4
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1027
Okunma
"Sen akşam çöktüğünde semadan sedaya bir aysar
Ben orta yerinde yaşamın malum
En körpesinden kıranta..!"
Bakışlarının uzaklığından geldim bilirsin,
Duman duman çöktüm ciğerlerime.
Beklediğim köşe başlarını süpürmüşler,
İzim ne avcunda kalmış, ne gözlerinde..
"mesela terketsem bu şehri
kimse hoşgeldin demez bana
oysa ki kendi şiirime bile küskünüm"
İpsiz sapsız ruhumun derinliklerine iniyorum,
Gece ayazında kirpiklerim cımbızlanmış.
Yürümek istediğim yerlerde okunmuyor esamen,
Yalınayak toprağa basıyorum...
Kalbimin har alevinden döktüğüm kelimeleri,
Mayası bozuk intiharlarıma asıyorum...
Feryadım var.
Sesim çıkmıyor.
Adım yorgun benim.
Üstüme olmayan kabuslarım var,
Ruhumu mu lekeledim bilmem..?
Özlem emanet dururken yüz hatlarımda,
Serseri bir kurşuna mı ? denk geldim acaba.
-Ağlayan kadının gözlerinden çamur dökülüyor,
Çamurun üstünde bir resim,
Az biraz benim...
Demek ki ona da topraktan gelmişim...
"varlığı çay karası yokluğu hiçlik ikileminde
üç vakte kadar gidiyorum...
falım fallanmış."
...
"yalanmış"
İsmail Yılmaz
5.0
100% (11)