1
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
784
Okunma

Harem,selamlık bir halıyla ayrılmış
girişte koca bir ağaç
sarmaşıklar evi komple sarmış
yeşil ve ürkütücü
insan korkar mı yeşilden deme hiç
korkuyor işte
bir kadın saçı
yok yok
çınarın yaprak sallantıları
mahalle çıkmaz hiçbir sokağa
girişte bir imam
bir bekçi
kırmızı fesi,beyaz takkesi
çocuk şalvarına saklıyor rum bıçağını
biraz daha tutarsa patlayacak
avluda hepsinin tuvaleti
iki katı geçmeyen kerpiç
sesi bir öylesine iletken
mahrem yok yok namahrem!
azizim dört şahitsiz olmuyormuş hem
paternalist bir hükümdar sene 1895
kızlar okumaya başlayalı bilmem kaç sene olmuş
saka taşıyor omzunda ibrik değil büyük bir su
kadınlar savruldu her kenara
bir mermi belki bu kadar hızlı
mutfak evin hemen girişinde
bekçi kolluyor etrafı
köpek susamış,kırmızıdan dönme dili
kediler içerdi fare aramakta
bu sokak tahtadan bu evler kerpiç
belki beş saniye sürer alev alması
yatsı okunuyor ağabeyler
çıksın kandil lambası!
’Mayıs