2
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
1639
Okunma
Fakir bebeğinin içemediği süt
zengin köpeğinin ağzında
çınar ağacı yıkılacak sallanır
yaprakları kopar denizin üstüne
deniz vurur kendini bir duvara
köşede bir mapushane
içinde yirmi beş adam en fazla
denize nazır ayakları
yoksulluktan yatıyor
bunlar bizim mahallenin çocukları
mal,mülk bilmez
aşk desen bir karanfilden ibaret
haydi çocuklar yatsı okunacak
fener çekiliyor üstümüzden
iki rekat bir ibadet
kontes koşuyor sonra üstümüze
dili süt kokuyor itin
it oğlu it nereden bulduysa
neyse neyse
haydi kontes yaklaşıyor gölgeler
bellerinde meridyenler var
yüzlerinde paralel çizgiler
Bak Rıfkı
bizden önce Tahir yatmış burada yedi sene
ama onunki başka
o bir aşık biz bir veli
toplum sallanır annesiyle çocuğunun arasında
çırpılır üstünde sokağın
derviş gelir
duası okunur
duvarlar yıkılır
gider Zühresine Tahir
biz mi Rıfkı
sus tamam!
çıkar şimdi zuladan şu sigarayı
en son çizdiğim resmi sakla yastığının altına
bak aşık olduğumuzu kimse bilmesin
hatta bizim koğuş dahi
kimse görmesin türkü tuttuğumuzu şu fakirlere
toprağı hissettiğimizi
annemi özlediğimi de nereden çıkardın Rıfkı!
Biz aşk adamı değiliz
olamayız da öyle kolay
ben hiç aç kalmadım iki günden fazla
saat 12 oldu mu uyurum mesela
çok oldu ama bir kabusu kalkalı gece yarısı
ıslanmış yastıkla birleştiğim
boynumu yakan tuzlu suyu kaybedeli çok oldu
kalemim dönmüyor Rıfkı
şu bebekler sütünü içemiyor ya
gel biz içelim
sıkı sar çok sıkı
şimdi tütecek bu duman
yokluğun akşam sigarası.
’Mayıslarbizimdir