3
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
832
Okunma
Ne güzel şey şu gidiş
şark üzeri garba selam uzatmak
kültürünü emmek bir anenin memesinden
kılıcının başında okşamak bir yılanı
koynunda unuttuğum ellerini hatırlamak
bir dilin saadeti kadar
dişlerinde kalan sardunya kalıntıları
yakıp yıkıyor bir rum misali
ardından sağlam bir kale sadece
hala yıkılmayan
işlemi çatısı
mermeri oldukça sade
ne güzel şey seni izlemek
bir gün batımına ayaklarımı sallamak
babamı düşünmeden izlemek güneşi
kemana yaslamak gibi kendimi
gögermiş damarların zafer çığlıkları
yavaş yavaş kaldırıyor yerinden
tellerin üzerinde minik ayaklar
şu memlekette vitrinlenere yaslanmış çocuklar
yalnızlık nedir dedi,içlerinden
ne güzel şey şu haliç
öter vapur düdükleri
köprü nazını çeker direklerin
demir dağ başında tutulur
yabancıya kabarır göğsü
elindeki gevreği kemiren dişleri
bir solukta kemiriliyor şu şehir
kahverengisi bozulmuş bankta
belediye yazısı sağlam kalmış bir tek
poşetler vuruyor kıyıya,bu büyük bir isyan!
yosun nilüfer kokuyor bu sabah
sana kardeşim diyenler gibi
korkuyorum kirlenmesinden bu denizin
her şeyden biraz biraz kör oldum
bir dalga belki sessizce gelir
yalanın ötüşü gibi çığlık bir devrimde
dur dur
dinle ya da ne yaparsın bilmem
sevişmek eksiltir derdin
onu sen bilirsin
sevişmedim kimseyle
bak
insan olsaydım yalan söylemezdim
gözlerim seyirmezdi bir tepeden bir tepeye
ırk da ayırmam hatta sevmek için
hem bak kimden geldiğimizde belli değil
bu kadar açıkken gökyüzü
bu kadar kirliyken şu deniz
boşuna mı saklandı bu konserve
bezelye sevmezdim bilirsin
hatta yanında pilav varsa daha da kötü
barikatını çekmiş bir düşman hattı gibi
ölmüş bir adama serum bağlayıp ellerini tutmak gibi
dizginlenmeyen kedileri asmak gibi kuyruklarından
ağaçlar
ağaçlar sallanacak bir nar düşürüp
o zaman kurtulacak kediler
o zaman gerçekleri söyleyeceğim
sen şimdi gidiyorsun değil mi
ya da şuan gidiş üzeri
dur dur
dur diyorum yahu!
biraz bekle
bir palyaço demişti Turgut
o da ölmüş
o da ölmüş yalanıyla birlikte.
’Mayıs
Acılardır bizi diri tutan.