3
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
1081
Okunma

Tak tak tak!
kim geldi hanım
kime diyorum hey hat!
dön de bir bak
kapılar örümcek tellerini sıkışık
çekim kuvvetine maruz kalıyor bakışlarının
yaşıyormuş gibi tavan arasında tozlu kitaplar
nefes alıyor karanlık
tak tak tak!
vuruyor tepemizden boşluk
yılan baş gösterdi pencereden
pencere soğuk
hatta üşüyor,çırılçıplak
karanlıkta ıslık,uğultu ve tantana
çırpınışı gibi çalıların
çenem çatlayacak gibi keskin
dokunmaya korkuyor bizim hanım
tak tak vuruyor kapı
umutsuzluk içinde
koridor boşluğunda yankılanarak
sanki çıplak bir omzu kapar gibi
bir anda sıcaklık bir anda nefes
tak tak tak!
hanım kapı çalıyor
çekil artık şu pencereden
al sımsıcak göğüslerini
ayaklarını da götür giderken
çorapların,şalın,eşarbın
utanma
kızlığını da al yanına
yiğit bir öpüş gibi saklanmayalım artık
uyanır yeni bir gün
uyanır babamız
ısınır pencere
boşluk sesini keser
ışık bütün tavana yayılır
hatta tavan arasını bile unuturuz yarım gün
acılar kaldırılır rafa
annesi öper onu alnından
terlemiş alnı tuz kokar.
Güneşe asılı gölgeler
ve bütün korkularımız gelir sonra
tak tak tak!
hanım kalk bizimkiler geldi
kalk hadi kapıyı aç!
’Mayıs