3
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
3001
Okunma

İçki şişelerine vuruyor yalnızlık kasabasında
bütün güzelliklerin suçu kadınlara atılıyor
incitiliyor bir sahil boydan boya
bir çocuk sallanmaya çalışıyor bozuk zincirli
bir çocuk sallanamıyor tek salıncakta
bir çocuk kadın oluyor mavi taşrada
seninle güzel olmak gençliğimin hayaliydi bilirsin
rakı içmeye cesaret edemediğimiz ilk günkü gibi
karanfil koyuyorsun ağzına dişin ağrıyor sanıyorlar
kokuyorsun ağzından başlayarak
yatağında açıyorsun ellerin gülleniyor
öpüyorum dikenlerinden kanaya kanaya
bir cumartesi mutululuğu yaşıyorum
çocuklar her geçtiğinden dokunuyor sana
elleri kanıyor hepsinin
sallanıyor kafaları
tek başına salıncak gibi
kalabalık caddelerde hürleşiyoruz seninle beraber
arkadaşımı şurada aldatmışlardı
denizin köpük tanrıçaları şu kıyıya vurdu ıslakça
mermer bölünmeye uğradı topraktan
aşındı aşınabildiği kadar
bu falez dedi coğfraya öğretmenim
inanmadım tabi
bu bildiğin benim arkadaşın hayaliydi
bütün kuşları alıp gidebiliriz yanına
havadan izleniyor kabartma dudakları
babamdan gizli kanat kapatmayı öğreniyorum şimdi
salıncak kurmayı da herkesten gizli yapmıştım
onlar da zaten alıştı bunlara
dudaklarını da gizli öpmeye karar verdim
bakımlı ellerin bir bankın görgüsünde adam oldu
babamda döve döve adam edecekmiş beni
cinsiyetçiliğin bu kadarı uzanıyor yerlere
deniz köpüklerinin tanrıçaları düşüyor üstüne
ben salıncağımı kurmuş sallanıyorum
hepsinin önünde
göz göre göre
ağustosikibinonaltı’