5
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
760
Okunma
ellerimizde yağlı ekmek
seninkinin üzerinde dut reçeli
karşılıklı bağdaş kurup on beş taş oynardık
üzüm tefeği sarılı çardak üstünde
eteğindeki çiçekleri sayardım ara ara
ara ara da fırfırları arasından dikizlerdim
merak işte
oyun biter
hayallere dalardık
altımızda eski püskü kilim
uçan halıya dönüşür
bulutlarda gezerdik
hatta cadının süpürgesini çalar
bizi gören leylekler şaşkınlıktan ördeğe dönerdi
sihirli çaydanlığımız da vardı hatırla
emaye..mavi renkli
içine oradan buradan topladığın çiçek ve ot karışımını attıktan sonra
küçük sopalarla bi güzel karıştırır
bitki çayı yapardın güya
içerdik karşılıklı
sen anneydin hep
kurduğumuz bütün evcilik oyunlarında
çok param olacaktı çooook
böyle büyüdüğümde
bıyıklarım olacaktı
ve bütün paramla çuval çuval tadelle alacaktım
sen de mutluluktan çıldırıp
her tadelleye bir öpücük
her öpücüğe de bir bebek yapacaktın..