1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1529
Okunma

elinde bir pencere vardı sesi sonuna kadar açık
bakan yoktu pencereye kuklaların tavrından
içerisi bir üzülmek kokuyor hiç kimse ayağa bile kalkmadı
ışığın ölümünü bırakıp bırakıp kaçıyor büyücü kadınlar
aşk olsun ve bütün tohum satıcıları el ele verip
sandılar ki; üzülmek anlatım buzukluğudur
asıl soru şuydu: ne kadar sürer çürümüş bir yere alışmak?
ağ’layınca örümcekler ülkesi ve lar eki oralı bile olmadı
çünkü atlar dolaşıyordu şiirin içinde; sürse sürse iki saat
hem şu da vardı zaten; bütün bunlar olurken
dün buraya iki çift söz bırakmıştım kılıçların adresi
suça ortaktır her kim ki kana ekmek bandıran
ayışığı içeri girmeyi unutmuştu haksızların tavrından
ağrı bütün gün oturup duruyor oturma odasında
sayıların da bir kalbi vardır sanıyor ağrı
üstelik bulmacada bir başkent adı bile değildir evrensel köşe
oturacak sandalye bulamadıysanız hatalarınızın üstüne oturun
boşuna beklemeyin kalkıp kimseye yer vermez ağrı
düşme tehlikesi içerir sesi açık pencerelere inanmak
ölü dakikalara inanmak ise hiçbir şey içermez sabit durursun
hoş geldiniz sayın bipolar bozukluk, hoş geldiniz kardeşlerim!
orgazmı kaldırıp yerine idamı getireceğiz diyor kürsüden biri
alkış tutuyor polenlere inanmayan büyük çoğunluk
hem çağın burnu kanarken mendilini saklayan; hiçkimsedir
ah, bu nasıl da ileri derecede insan seli hileyle kazanıp
nasıl da birbirini eze eze koşmak sonra arınma havuzlarına
siz hiç bakmayın sesin geldiği yöne, pencere kim ki!
5.0
100% (6)