2
Yorum
2
Beğeni
4,5
Puan
1644
Okunma

Birileri ne düşünüyorsun diyor,
Neyi tasa ediyorsun durmadan,
Ya da kolların, ayakların, başın,
Kafanı bıraktığın yastık,
Neden ağır diyor?
Okkalı bir yalnızlık yaftalanıyor
Avuçlarımın ayasından
Çenemin altına,
Bin besyüz yılık bir yorgunluk sanki
Ve Neyi kaldırsak sekip düşüyoruz
Neyi sırtımıza geçirsek
Bir yerimiz kayıyor
Tutacak bir taşımız
Okuyacak bir kitabımız
Bizi dinleyecek bir şiirimiz
Ve Beyhude konuşurken
Yankılanan bir duvarımız yok ki dostum.
Neresinden tutalım dünyanın şimdi
Kuruyan dallar,
Ayak izlerimizin silikliği ,
Çatlamak üzere olan ayvamsı yapraklar,
Hepsi birer birer ellerimizin altında
Kayıp düşüyor .
Kolonlara isler karışmış
Başımızın altındaki dam bile
Çürük bakıyor gözlerimizin içine.
Bu ne haldir be dostum
kendime söylenip duruyorum,
Bu yüzden
Sorma sualler
Yüzüme bak,
Alnımın karışıklığı inmiş
Gözlerimin dibine kadar,
Avurtlarım binlerce yıldır yağmurun
ıslatmadığı bezirgan ovalar gibi
Hüznün birike birike sararmış hali.
Yanaklarım ise bir busenin bile değmediği
Sıcak bir namlu gibi Öyle ısındı ki
Birazdan cehennemin öfkesi kopacak sanırsın.
Şimdi sana neyi anlatayım dostum
Hangi sualinin cevabı yalnızlık değil ki
Ha şunu söyleyeyim ,
Sonra yanlış anlama beni
Yalnızlık bir kadının kollarında saklı değil
Yalnızlık ülkemin kaderi ,
Yalnızlık benim kaderim,
Yalnızlık hepimizin hüznü.
Şimdi bırak beni
Uyumak istiyorum
Deliksiz diyeceğim ama
Düşlerin fırtınası cok keskin esiyor
Uyurken bile rahat değilim dostum.
3 Ocak
5.0
50% (1)
4.0
50% (1)