1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2122
Okunma

I--
gölgesi yayılmış yitik zamanlar,
ve sonra anlara vurulan
mutedil bulutlar darmadağınık
içre bir hüzün akıtıyor sanki
ve sanki birazdan fırtına kopacak
hayatın renklerine.
biteviye korkuların uğultusu
takılacak rüzgarın kanatlarına,
ıslanacak her yer,her şey
çekilecek en kuytu yerlere..
birazdan bir kabus kopacak
denizden alabora edecek lirik seferleri
tuzla buz olacak sahiler
paltolu şemsiyeler toprağın altından ıslanacak
ben cıgaramı içerken gözlerim dolacak.
şiirler yazılmayacak,
çocuklar kaybedecek
yedi yaşındaki güncelerini,
gençlerin alışkanlıkları
buğulu camlara teslim kalacak.
hayat nefesini tutacak,
gülümseyen yüzlere
kabaran yalnızlıklar,
tükenmek bilmeyen sıkıntılar çökecek.
II-
canımın sıkıntısı da tıpkı hayatın renkleri gibi
kendi öz çekimini kaybetmiş.
bulvarlarda gezinen
yorgun pankartlara benziyorum.
bir eski zaman yazıtı alnımın ortası.
yani yorgun ve öfkesi taşmak üzre olan bulutlar gibi
dökülmekten öyle korkuyorum ki..
lakin korkunun ne ecele
ne de yarına faydası var.
düşeceksek her anımız,
her köşemiz
kana bulanacak..
güneş gölgesini koyuvermiş
her yer karanlık,
ritmini bozmuş bulutların seferinde
cenk,meydan ve sonra da hüsran...
28 kasım 20017 İZMİR
5.0
100% (6)