0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
640
Okunma
tomurcukların rüzgara fısıldadığı korkulardan tanıyorum eylülü
daha ninni çağı geçmemiş dallara tırmanan o ölümdür,
içime sığdıramadığım..
hep sorarım kendime
ölüm, sırtında kaç baharı taşır?
ben ölüm olsaydım omuzlarımda baharı taşıyamazdım
ve bir kez daha tökezler düşerdim cesedime çarpıp,
ölürdüm yine,
ölümlüymüş gibi yeniden
sığardı doğumum da,
ölümüm de eylüle
çünkü ömrü hatırlatır bu mevsim
bir doğuşun ölüme nasıl evrildiğini anlatır
sâhi ölüm, sırtında kaç baharı taşır?
eylül, kaç kişinin içindeki hâzanı kanatır?
iç çekişim, nefesim eylül
her birimizin üstünde buluttan bir eylül asılı
yalancı yazlardan sıyırdık omuzlarımızı
çünki git gide üşüyoruz,
git gide soğuyoruz..
✒T.Y.
5.0
100% (2)