Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli.

Tırtar / Hoca

Yorum

Tırtar / Hoca

( 7 kişi )

5

Yorum

7

Beğeni

5,0

Puan

1549

Okunma

Tırtar / Hoca

Tırtar / Hoca





























Kısıroğlu neden kısır oğluysa
Mehmet ölmüş, Kısır Hasanı sağdı
Kısır Hasan’ın da bir kızı iki oğlu vardı
torun-torba derken epey kalabalıklardı
"Gaş(ıg)aralı Helimece
bizim Kısır Hasanının karısı
onun heç evlenmemiş bi gardaşı vardı
iri-yarı, çirkin esmer, sert bakışlı
korkuyla sayardık adamı

"-ecinnilerinen mi evliymiş ne,
göya hocaymış"
"-emme yalan emme essah ,
günahı obalı boynuna
bi oğlanı isdemeyen gızlara ilaç eder”imiş,

“kızın geçeceği yere gömer”imiş,
“hele saçından bi tel file aldıysa
gız kendini helak eder”imiş
Allah mafazan Allah
gafasında bi arıza galır”ımış

"-bi yer mi yarıldı ,
biri bişiyini mi çaldırdı
seğidirlerimiş buna, okur-üfler
sidikliğini bağlarmış
bi bakmışsın çalınan mal
ertesi gün yerine gonarmış."

“-ya güp’e bakarımış ya da
baş barnağını
kopya kalemle boyayıp okur-üfler
sabi-sübyan bi çocuğa,
“-bak tırnağıma
çağır oranın imamını
sor bakalım orası, neresi
hırsız kimin nesi anlatdırırımış”
çalıntı malın izini sürer
yakalattırırmış
inadına esmer,
iri-yarı bir adamdı
Kara Bolat Hoca
yenik düştü ecele,
kasabanın pazarı günü
bir umumi helada






bizim köyün imamı Ayvallı Yakıp Hoca
cumadan-cumaya eser-kükrer-yağardı
onbeş tatilden onbeş tatile,
köydeki çocuklara
Suphaneke’den başlayarak sureleri, duaları
ezberleten köy hocası

"-Yakıp Hoca dedinde,
ay yavrım eveli
Gövcelli’de de bi Yakıp Hoca varımıştaaa
o zamanın behrinde
çocuklar bobasız,
garılar gocasız
dedikleyin, her evde dul garılar
gonalga sırası Haççaca’dayımış

evel-eveli
hinciğki gibi
yeycek-işcek,
bişirip daşırcak bişey mi var
Akbıyıkların Müslüme
buna bi gabak vermiş,
o da onu bişirmiş,
hocanın önüne gomuş
"-hoca emmi seversin inşallah
Müslüme Ab(l)a gabak verdiydi
onu bişirvidim demiş
başga da bişiy yoğudu”
demeye galmamış

Yakıp Hoca da, gabağı hiş sevmezimiş
emme fakirin gönlü hoş ossun deye
"-getir gızım getir,
ben gabağı bek severin" demiş
hemi de iki sahın yemiş

ertesi ğünü sıra gendine gelen
gonşusu ona sormuş
"-gı! Haçcıba hocaya ne bişirdin,
bende aynısını bişirmeyen de
Hoca Emmiyi kizdirmeyelim" demiş..





o da “Müslüme Bacı gabak verdiydi
hoca da bek severimiş
hemide iki sahın yedi"
deyinşe barabar
gadınca(ğı)z hemen Akbıyıklara seğirtmiş
"-Müslüme bacı, Müslüme bacı”
“-ey”
“-Yakıp Hoca bek severimiş
bana da bi gabak ver" demiş

akşamleyin hoca ezen okuyup
iftar aşmaya gelince de
yazzık garıca(ğı)z, maçıp-maçıp
"-hoca emmi bek severimişsin
Akbıyıkların Müslümeden gabak istedim"
hoca "-getir gızım" demiş
"-getir ben gabağı bek severin"

o ev, bu ev derkene
Yakıp Hoca hankı evde “gonuk” ise
gabak da gabak her evde
Akbıyıkların goca harımda gabak tükenmiş
gabak da, gabak dadı vermiş,
hocanın can burnuna gelmiş

artık dayanamamış, son gettiği evde
vermiş-verişdirmiş
"-Yakıp Hoca gabak sever de
bu gadak da deği(l)" demiş."






















“-bi zamanlar da
bizim köyün hocası da Fe(y)zullahıdı
Macargızı’na konak sırası geldiğinde
önüne bi toptasınan et goyvumuş
hoca höyle bi garışdırmış
ik-üş kemik varımış da,
nohudu bile yakalayamamış

"-Anşa gızım bu aş ne aşı" demiş
"-epey oluyo hoca emmi
Şaban goyun kesdiy di de
sana da nasibimiş,
bak kimse yemeyomuş, kimsenin nasibini
bizim yanal goyunun eti sana da nasibimiş
sen eti bek seversin buyur ye!
buyur Allah aşgına hoca emmi ye!"
demiş

Fezullah ta(h)ta gaşşı(ğı)nan gene
toptası bir-kaş turlamış
gaşşı(ğı)na ne et gelmiş ne dene
toptasın kıranına tıkılamış

"-ye hoca ye dersin
hoca bunun neresini yesin
bari bi tavık kesseydin
gosgoca hocaya
kemik mi kemirtdireceksin" demiş
bireş de asabiydi ya ıramatlık
gakınca ğetmiş





















DİPNOT
essah: sahi, gerçek, doğru
obal: vebal, günah
yarılma(belki yarılama): mal çalınması
kopya kalem: ıslandığında morlaşan kuru kalem
eveli: çok öncelerden
gonalga/konalga: konaklama, geceleme, dinlenme,karın doyurma vs için yörüklerin konakladıkları yer, mola yeri, konaklanılan yer
sahın/sahan:tabak
hatice abla
sahın / sahan : tabak, derinliği az yemek kabı



Resim; Mustulu, Yabır Dede (Mustafa Güldal)
bu vesile ile Cenab-ı Allahtan Rahmet dilerim.

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (7)

5.0

100% (7)

Tırtar / hoca Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tırtar / hoca şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tırtar / Hoca şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kemnur
Kemnur, @kemnur
20.6.2016 16:04:55
5 puan verdi
Şiire emek veren yüreklere selam olsun.Saygıyla
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ, @ismailoglumustafayilmaz
19.6.2016 16:55:56
5 puan verdi
BÜTÜN GÖNÜL DOSTLARIMIN “BABALAR GÜNÜ”NÜ KUTLARIM…
Kutlu dileklerimle.
Çok Beğendim.
…………………. Saygı ve Selamlar…
Etkili Yorum
VAZO
VAZO, @vazo
19.6.2016 13:35:13
5 puan verdi
"-bi yer mi yarıldı ,
biri bişiyini mi çaldırdı
seğidirlerimiş buna, okur-üfler
sidikliğini bağlarmış
bi bakmışsın çalınan mal
ertesi gün yerine gonarmış."


Kendisinde maneviyat gücü olduğuna inanılan,büyü,sihir gibi
gelecekte neler olacağından veya bilinmeyenden haber veren,
ahh bu hocalar,durmadan yanıldığımız.Bir de; şiir de, "Kabak tadı
vermek" deyimi yöresel şive ile anlatılmış.Ben de yorumuma başka
bir hikayesini yazayım.://Ücra bir köy'de köylüler toplanıp bir cami
yapmışlar fakat bu camiye hoca atanmamış ramazan da yaklaşınca haliyle
ezan okuyacak namaz kıldıracak hoca lazım köylüler kendi aralarında para
toplayıp bir hoca kiralamışlar 1 aylığına hoca köye gelmiş, saygı sevgi falan
sonsuz, hürmette kusur yok köyün muhtarı hocam ramazanın ilk günü bizim
misafirimiz olun demiş hoca da kabul etmiş fakat muhtar eve haber vermeyi
unutmuş iftar yaklaşmış, eve gitmişler muhtar; hocam affedin eve haber vermeyi
unuttum demiş, hoca da önemli değil, ne piştiyse,Allah ne verdiyse onu yeriz
demiş sofraya oturmuşlar, evin hanımı; hocam geleceğiniz haber verilmedi bana,
bugün de sadece kabak yapmıştım der, hoca da; zararı yok, kabak en sevdiğim
yemeklerdendir, hem kabak cennetten çıkmadır diye methetmiş hoca kabağı çok
beğenince, evin hanımı sahurda da hocaya kabak ikram etmiş ertesi gün olmuş,
köy halkından biri hocayı davet etmiş köylü hanımına demişki; hanım muhtarın
evine git bir sor, hoca neleri sever bir öğren demiş hanım muhtarın evine gitmiş,
muhtarın karısıyla konuşmuş muhtarın karısı hocanın kabağı çok methettiğini,
çok sevdiğini söylemiş köylünün hanımı da; o zaman biz de kabak yapalım
demiş hocaya iftarda kabak ikram edilmiş, sahurda kabak ikram edilmiş malum
misafirlik, hoca da bir şey dememiş bu böyle 1 gün, 2 gün, 3 gün, 4 gün diye
ramazanın sonuna kadar gitmiş ramazan bitmiş, hocaya sormuşlar; hocam rahat
edebildiniz inşallah, iyi geçmiştir umarız ramazanınız? hoca da; ramazan iyiydi
hoştu da, çok kabak tadı verdi demiş //
Yaşanmışlıklar ve gerçek olaylardan kesitler.Tebriklerimle.Saygıyla.


Etkili Yorum
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
19.6.2016 10:09:13
5 puan verdi
hocalar ve sofralar,
Anadolu da bitmeyen şaka yollu hikayeler.
muska yazan mı ararsın büyü yapan mı
yoksa karnı doymayan hoca mı...
okudum yine ilgiyle üstadım
bu aralar zamanım çok olmuyor bu nedenle her yazınızı okuyamıyorum.
saygılarımla İbrahim Bey
Etkili Yorum
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
18.6.2016 22:51:51
5 puan verdi
Şiiri okurken güleyimmi ağlayayımmı dedim içimden demekki sevmeyenlerin birleşmesi için muska yazılması hele kızın sacından br tel ver denmesi, birinin bir şeyi calındığında sidiklik bağlanması sizlerde de varmış...((( hele bizim buralarda birisinin hayvanı kaybolduğunda hemen hoca koşulur o zamanın parası yüklüçe bir miktar para verilir birde kara saplı kullanılmamış bıçak götürülür hoca okur üfler ve bıcağı kapatır adamada git rahat ol senin hayvanı kurt yiyemez derdi şans eğer o gece kurt ava cıkmamışsa hayvan bulunur ve hoca haklı çıkar ol du ya kurda denk gelmişse kurt ta parcalamışsa efendi senin malında haram vardı temizlendi denirdi ve adamçağız mahcup mahcup evinde otururdu bu sefer köy kahvesinde o konuşulurdu aman adamın malı harammış diye Allaha şükür ki günümüzde artık o tipler kalmadı........
Kalemin susmasın
________________________________Selamlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL