0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
761
Okunma

Adım zifirdir
Kül dolu genzim geçmişin ve geleceğin yanıklarından
Acı dolu yüreğim sevdiğim ve savdamdan
Nasır tutmuş elim içimdekileri yazmakdan
Yorgun düştü artık parmaklarım
Her harfin ayak bileklerini kavramakdan.
Oturur, gün batımlarını izlerim
Yanıma bir dost, bir yâr isterim
Gelecekleri yok sanırım
Ben hep onları beklerim
Vakit geçiyor
Nasılda çalıyor gökyüzünün mavisini gece
Nasılda yetiyor insanı sevdirmeye birkaç hece
Ne gariptir,
Düşünür dururum aklımda hep bu bilmece.
Zaten zaman,
Kaldırmakta zorlandığım en ağır yük,
Yaşım görünenden küçük
Yaşadıklarım benden büyük....
Ben ki düşler ormanının gece bekçisi.
Ben ki hayaller şehrinin gece devriyesi.
Cebimde ruhsatsız düşler
Silahımdır kurduğum hayaller
Yıkılsalar bile hepsi birer birer
Yeniden inşa ederim teker teker.
Gün biter, şafak biter
Gece iner ayak parmaklarına kadar
Gökte bir takım yıldız parlar
Onlar ki paha biçilemez pırlantalar
Onlar ki düşlerin farkedilmeyen ayrıntıları
Onlar ki zifirin sönmez ışıkları.
Zamanı akıtan kumların içinde
Bir çıra gibi yanıyorum
Genzim cehennem yeri
Yüreğim alev gibi
Gece layığıyla zifiri
O demsiz gönül, sevilir miydi?
Yıldızları olmuşum gecenin
Her daim bombalar patlar.
Ateş büyür de sevdiğim yıldız sanar.
Bulutları olmuşum mavinin
İçimde ateşler yanar
Duman büyürde sevdiğim bulut sanar.