1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1226
Okunma

toprak çektim ciğerime
iğde kokusuyla karışık
yaşıyorum ölesiye
alnımda noktalı parıltılar
gönlümde mavi bir ışık
ve ruhumda pulları dökülmüş kelebekler ile
bilmem ki güzel midir hayat
kaç bucaktır deniz
dökülen kirpiklerim adedince
papatyaları sayabilseniz
belki bilirdik fakat
düğüm düğüm olmuş elleriniz
gözlerimi yakıyor gece
başta içime kaçan
sonra yerleşen oraya
şimdiyse sığmayan ve beni kovan her bir hece
alın yazıma dönüştü gizlice
zamanaşımına uğramıyor kırıntılar
beni çarklarının arasına alan zaman
umutlarımı öğütüyor sadece
elim uzanır, sözüm uzanır ama özüm uzanmaz
bir dünyada yaşıyorum
çığlıklarım sebebiyle sağır kulaklarım
kör topal işleyen bir tek yüreğim ki
o zaten uslanmaz
kaç anlam gerekir anlamsızlığa
kaç yürek gerekir
kaç yürek bu kısır döngüye malzemedir
çağa yakışır diye mi bunca yanlışlık
öyleyse çağda batsın, tüm yanlışlarda
bir parçacık varsa payım
bende batmaya razıyım
olması gerekene değil de
tersine giden dünyaya
daha fazla seyirci kalmamalıyım
5.0
100% (5)