2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1182
Okunma
hüzün boşaltan yağmurları bilirim
birde akşam olunca uzaktakileri
kaç şiir eskisi gömdüm bir unutulmuşluğun ardına
yaşadım yaşamaksa
boynumu büküp
terk edipte gidenlerin utancıyla
incinmiş yüzüm neden sığmaz hiç bir aynaya?
ve usulca titrerken dudaklarım
neden gelirsin birden bire aklıma
ya bu gidişler
ya bu kahrolası yollar
neden hep bir şeyler bırakır ardın sıra
eksikliğimle fazlayım ben işte hayata anlasana
anla
düşleri kanamış uykular var kabuslarımda
ve içimde ölümü ölümleyen bir sevda
dudağının gölgesinde
utangaç bir iz gibi kalırım
belki yıllar önceden
bir anı olarak
ara sırada olsa
ansızın çalan bir şarkı da
ıslak gözlerle hatırlanırım
artık
yaslayıp tüm yorgunluğumu toprağa
içten içe yanan küle döndüm
avuç avuç
savur beni dolmayan boşluğuna
ey hayat
ne çok harcadın kalbimi
neyim kaldı ki acından başka ?
ey kalbim ürper eksilen yanımdan ve titre
günüme ateş düş geceme kül
ve şiirime
bir köşede sessizce
kanayan bir karanfil