Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli.

Tırtar / Eynel

Yorum

Tırtar / Eynel

( 6 kişi )

3

Yorum

13

Beğeni

5,0

Puan

1222

Okunma

Tırtar / Eynel

Tırtar / Eynel

hafif bir gündoğu rüzgarı,
bir o yana
bir bu yana yaslar başakları
bir o yana bir bu yana
komşu tarlalardan yardıma gelen
selam verip, bereket dileyen

"-azımızı çoğa sayın" diyen
eynel türküleri
bir duyulur, bir duyulmaz ya yelden
ben anlarım.

“söğüdün yaprağı narindir narin
içerim yanıyor, dışarım serin
zeynebi bu hafta ettiler gelin
zeynebim zeynebim allı zeynebim
beş köyün içinde şanlı zeynebim”


başka bir köşeden belli belirsiz
yamacın rüzgarında
bir duyulur, bir duyulmaz olur
kırklarında birinin yanık türküsü

“söğüdün yaprağı dal arasında
güzeli severler bağ arasında


ona birileri daha eşlik eder

üç-beş güzel bir araya gelmişler
benim sevdiceğim yok arasında

sonra hep birlikte söylenir olur
esen yellere inat duyulur da duyulur
sesler garakır , gözler dolar
boğazlarda bir şeyler düğümlenir
başka biri o değilden imdada yetişir

"yeşil ördek gibi daldım göllere
sen düşürdün beni dilden dillere
başım alıp gidem gurbet ellere
ne sen beni unut ne de ben seni”









eynelde bazılarının türkülerine eşlik edilmez
gardaşa, yavıklıya, evladı gidene, gurbet ağıdı edene
dolan gözler, burkulan yürekler
başka türkü söylenmez
uzaklardaki ağustos böceği
komşu tarlalarda taşa çalan orak
köküyle vedalaşan ekin
herkes, her şey suskunluk içindedir
yanık olan içli türküler deği(l)
yolmacıların yüreğidir

“aman çeşme, canım çeşme
ismaili görmedin mi”

gurbetteki oğluna-kızına sevdiğine
hasret çeker birileri
uykuyu haram edip gözlerine
ortaklaşa büyütür hasretini

“lambada titreyen alev üşüyor
aşk kağıda yazılmıyor mihriban”
…..
“her nesnenin bir bitimi var ama
aşka hudud çizilmiyor mihriban”

"beyaz atın suvarisi yorulmuş
beyaz atlı şimdi geçti buradan"


ne beyaz atlı beklentiler,
ne hasret diner
ne ağlayan gözlerde yaş
ne yanık gurbet türküleri
ama;
tarlalarda yolunacak ekin biter

“düşmanınızın ömrü
bu kadar olsun” der
ağanın boynuna orak asarım
tarla sahibine tarlasında

beyaz mendil, mavi çorap
bir çıynam çekme sakızı
vaadedilmekte
şakalaşılmakta
armağanlar alınmakta
kimbilir ne zamana
“-belki çıkmaz ayın son çarşambasına”
vaadler bol keseden
kesenin ağzını büzmem

umut dağıtılmakta
tomurcuklar, çiçekler
yapraklar, meyveler
gözümde tüter,
harımda, bağda, tarlada, yolda,
sizlerle yan yanayım
yanıbaşınızdayım
yanıbaşınızda

sizin hülyalarınız hülyam,
acılarınız, acım
serçelere hoyuk diker
köstebeklere tuzak ,
kurarım.
harımlarda

sizlerle elele fidan
diker, çapalar, sularım
meyva, domates, bostan
toplarım
tuza banarım
tarlalarınızda

sacdan tandır ekmeği,
tuluktan deri peyniri
nadaslı tarlalardan
yemlik, kuzukulağı
çomacım
katıştırırım birbirine
başka türlü
doyulmamakta

işte bu ağız tadım
bir baş kuru soğan
(bohçanın bir köşesinde yumruklanır)
yoğurtta varsa
(özenir-özenmez, )
(bostan çentilir , firenk doğranır)
dıkım-dıkım, kaşık-kaşık
lokma-lokma
tıka-basa
toprak testiye uzanılır
bir tas da olsa
su yudumlanılır
bir yudumcuk ta olsa



şimdi köyde olmak vardı
ova dönüşü, yorgun ama canlı
köy kahvesinde yudumlamalıyım çayımı
muhabbetle uzatmak horatayı
insanlar birbirlerine takılmalı
"nassın, eyimin,
çoluk-çocuk nassı"
birileri hatırımı
sormalı
bir diğeri benli hoş bir hatırasını
bilmem kaçıncı kez anlatmalı
ballandıra ballandıra

köyde olmak vardı
köyde ve çocuk
..................
sen de olmalıydın,
birlikte kuzu güttüğümüz arkadaşlar
oynaşırken dövüştüğümüz
okula gittiğimiz
çağla yediğimiz
arkadaşlar da olmalı
arkadaşlar da

toprakla savaşanlar
kahvede oyun oynayanlar,
katıla katıla öksürükler arasında
tabakadan tütün saranlar,
abdest alıp
namaza koşanlar,
onlarda olmalı
onlar da

ağabeyler,
emmiler,
dayılar
ablalar,
teyzeler,
halalar
çocuklar,
gençler,
yaşlılar

ziyaret edeceğimiz hastalar
bütün insanlar da olmalı
bütün insanlar







DİPNOTLAR

karakmak: boğaza düğümlenmek, ses kontrolunun yitimi,
orak asmak: yolunacak ekinin bitmesini müteakip, çalışanların, tarla sahibine “-düşmanıyın ömrü bu kadar olsun” diyerek kullandıkları orağı boynuna asmalarıdır, bu dileğe karşılık armağanlar vaad edilir
tuzak: fak
çentmek: bıçak ile karşıdan keserek küçük parçalara ayırmak, doğramak.
bosdan çentmek: salatalık (hıyar)ın uzunluğuna bıçak darbeleriyle ince ince (diş-diş) doğranmalası

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (6)

5.0

100% (6)

Tırtar / eynel Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tırtar / eynel şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tırtar / Eynel şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ, @ismailoglumustafayilmaz
24.1.2016 09:35:24
Emek verilerek yazılmış.
Duyarlı yüreği beğendim.
......................... Saygı ve Selamlar...
Etkili Yorum
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
23.1.2016 20:00:07
5 puan verdi
çocukluğa ve köye duyulan özlem...
gitti gidiyor ömür gönülde bir hasret tüter.
bolca türkülerin yer aldığı duygulu bir bölümdü.
yoksulun aşı türkü dersem inanın.
kaleminize sağlık
Etkili Yorum
VAZO
VAZO, @vazo
23.1.2016 19:32:45
5 puan verdi
köyde olmak vardı
köyde ve çocuk

Toprak sürülür önce. Öküzü kara gözlüsü köylü’nün eli ayağı, her şeyi
ile eskiden,şimdinin traktörü, eskinin öküzü.Tarla,gide gele,türkülerle
sürülür,işlenir toprak. Geçen seneden kalmış tohumluk buğday serpilir
toprağa. Ekilir.Ekin hasadı,köyün en güzel günleri sayılır o günler. Çünkü
tarlalar imece usulü biçilir. İmece güzeldir, yorgunluğu örter, sıkıntıları
unutturur.Artık günümüz de,birçok köyde bunlar yaşanmıyor. Köylerin
şehirlerden pek bir farkı yok. Herkes ekmeğine emek değil, para ödüyor.
Bir devrin anatomisini ve yaşanmış gerçek olayları yöresel şive ile anlatan
emek verilmiş şiire tebriklerimle. Saygıyla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL